Bazal hücreli epitelyoma ve skuamöz hücreli karsinoma tedavisinde radyoterapi
Küçük Resim Yok
Tarih
1998
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/closedAccess
Özet
SONUÇ VE ÖZET Melanoma dışı deri maligniteleri insanlarda gelişen en sık kanserlerdir. Değişen yaşam koşullan ve tatil alışkanlıklarından dolayı güneş ışınlarına daha fazla maruz kalınması nedeni ile sıklıkları gün geçtikçe artmaktadır. Kıkırdak ve kemik invazyonu gelişmemiş, uzak metastaz yapmamış tümörlerde tedavi ile elde edilen sonuçlar oldukça yüz güldürücüdür. Bu nedenle erken tanı ve uygun tedavi yönteminin seçilmesi oldukça önemlidir. Cerrahi olarak eksize edilip primer kapatılamayacak büyüklükteki lezyonlar ve yüz orta hattına yerleşen tümörler, radyoterapi ile oldukça iyi kozmetik ve fonksiyonel sonuçlarla tedavi edilebilir. Retrospektif olarak yapılan bu çalışmada, Bazal hücreli epitelyoma ve skuamöz hücreli karsinoma tedavisinde yüzeyel radyoterapinin etkinliği ve tedavinin başarısını etkileyen faktörler gözden geçirilmiştir. 1 Ocak 1988-31 Aralık 1992 tarihleri arasındaki beş yıl süre içinde EÜTF. Dermatoloji Anabilim Dalı Radyoterapi Biriminde 1393 hastada toplam 1810 lezyon tedavi edilmiştir. Bunların 1206' sının BCC, 458' inin SCC, 29' unun Bowen hastalığı, 117' sinin intraepidermik epitelyoma ve lezyonların 1762' sinin primer, 48' inin ise rekürran tümör olduğu tespit edilmiştir. Primer tümörlerde % 96,2, rekürran tümörlerde % 91,6, primer BCC de % 98, primer SCC de % 90,5, rekürran BCC de % 94,1, rekürran SCC de ise % 85,7 oranında şifa elde edilmiştir. Tümör tipinin, yerleşim alanının ve SCC de lezyon büyüklüğünün radyoterapinin başarını istatistiksel olarak anlamlı derecede etkilediği görülmüştür. Nükslerin % 33,3' ü ilk yılda, % 54,7'si ilk iki yılda, % 76,2' si ilk beş yılda, kalan % 23,8' i ise beş yıldan sonra ortaya çıkmıştır. Bu sonuçların da gösterdiği gibi epitelyomalı hastalarla ilgili tedavi sonuçlarını değerlendiren çalışmalarda, takip süresi en azından beş yıl olmalı, hatta bu 57hastalarda ikinci bir primer kanser gelişme riski % 35-50 gibi yüksek oranlarda olduğundan dolayı takipleri ömür boyu yapılmalıdır. Sonuç olarak radyoterapi, deri kanserlerinin tedavisinde iyi bir alternatiftir. Sonuçlar memnuniyet vericidir ve uzun süreli yan etkiler oldukça azdır. Radyoterapi, BCC ve SCC de cerrahi, morbidite ve mortaliteye sebep olacaksa veya geniş rekonstruksiyon gerektirecekse seçilecek iyi bir tedavi yöntemidir. Radyoterapi, yüz orta hattındaki tümörlerin tedavisinde ilk seçenek olarak değerlendirilmelidir. Tedaviyi uygulayacak hekim, hastalık ve uygulanacak tedavi yöntemleri hakkında ne denli geniş bilgi birikimi ve deneyimine sahip olursa, hasta için en uygun tedavi yöntemini o derece iyi seçip, en başarılı sonuçları elde edecektir. Bu çalışmamızda elde edilen başarı oranlarının, literatürde bildirilen diğer sonuçlardan daha iyi olması, tedavinin hastalık ve tedavi yöntemi hakkında bilgili ve deneyimli kişiler tarafından yapılması, iyi hasta seçimi ve yöntemin iyi uygulanmasına bağlıdır. Bu sonuçlar, deri kanserleri hakkında geniş bilgi sahibi olan dermatologların, tedavi seçenekleri hakkında da geniş bilgi ve deneyim sahibi olmalarının önemini vurgulaması açısından değerlidir. 58
Açıklama
Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.
Anahtar Kelimeler
Dermatoloji, Dermatology, Karsinoma-bazal hücreli, Carcinoma-basal cell, Karsinoma-yassı hücreli, Carcinoma-squamous cell, Radyoterapi, Radiotherapy