Omuzun adeziv kapsülitinde trombositten zengin plazmanın etkinliği

dc.contributor.advisorAtamaz Çalış, Funda
dc.contributor.authorÜnlü, Burcu
dc.date.accessioned2020-11-20T05:56:35Z
dc.date.available2020-11-20T05:56:35Z
dc.date.issued2016en_US
dc.date.submitted2016
dc.departmentTıp Fakültesien_US
dc.description.abstractAmaç: Adeziv kapsülit tanılı hastalarda trombositten zengin plazmanın ağrı ve fonksiyon üzerine etkisini araştırmaktır. Bu amaçla çift kör randomize, prospektif planlanan çalışmamızda adeziv kapsülit tanılı hastalarda trombositten zengin plazmanın etkisi serum fizyolojik ile karşılaştırıldı. Gereç ve yöntem: Ege Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon kliniğine başvuran 89 adeziv kapsülit tanılı hasta değerlendirildi. 18-70 yaş aralığında, 3-9 aydır, omuzda ağrısı (VAS ile {601}40 mm şiddetinde), aktif ve pasif EHA'da karşı taraf ile karşılaştırıldığında, etkilenen tarafta en az 2 hareket düzleminde, en az % 25 kayıpla hareket kısıtlılığı olan 40 adeziv kapsülit tanılı hasta çalışmaya dahil edildi. Hastalar yaş ve cinse göre önceden belirlenen randomizasyon şemasına uygun olarak 2 gruba ayrıldı. 1. grup, kendi venöz kanlarının santrifüji ile elde edilen trombosit zengin plazma uygulanan grup, 2. grup serum fizyolojik uygulanan plasebo grubudur. Tüm tedavi gruplarında enjeksiyonlar toplamda 3 kez, 2' şer hafta ara ile omuza intrartiküler alana, posterior enjeksiyon tekniği kullanılarak ve körlüğü sağlamak için aynı madde ile kaplanarak uygulandı. Tüm tedavi gruplarına enjeksiyona ek olarak, ilk 4 hafta boyunca, haftada 3 gün fizyoterapist eşliğinde, daha sonra ev egzersiz programı şeklinde olmak üzere egzersiz tedavisi verildi. Hastanın hastaneye gelmediği günlerde de egzersizlerin günde 3 kez 10'ar tekrar şeklinde evde devam edilmesi önerildi. Tüm hastalar tedavi öncesi, 1. ay ve 3. ayda ağrı ve hareket kısıtlılığını değerlendirmek için primer ölçüm parametresi olarak Omuz Ağrı ve Dizabilite iİndeksi [Shoulder Pain and Disability Index (SPADI)] ile; sekonder ölçüm parametreleri olarak VAS (Visuel Analog Skala)- spontan ağrı, VAS- sağlık durumu, VAS- tedavi memnuniyeti, goniyometre ile omuz eklem hareket açıklığı ölçülmesi, kullanılan parasetamol dozu, komlikasyon ve yan etki olup olmadığı ile değerlendirildi. Bulgular: Çalışmamızda; SPADI ile ağrı ve dizabilite değerlendirmesinde 1. ve 3. ayda her iki grupta da anlamlı iyileşme olmakla birlikte (p<0.05), TZP grubunda anlamlı daha fazla iyileşme saptandı (p<0.05). Her iki grupta da SPADI ağrı ve dizabilite alt skorlarında 1. ve 3.ay arasındaki değerlendirmelerde anlamlı iyileşme görüldü (p<0.05). SPADI totalde plasebo grubunda 1. ve 3.ay değerleri arasında fark saptanmadı . Ayrıca VAS ile spontan ağrı ve hastalığın yaşam kalitesine etkisini değerlendirmemizde de; TZP grubunda plasebo grubuna göre daha fazla iyileşme saptandı (p<0.05). EHA ölçümlerinde de 1.ve 3.ayda her iki grupta artış varken, 1.ayda aktif ER dışında diğer EHA'larda TZP grubunda daha fazla artış saptandı (p<0.05). Benzer şekilde, 1. ve 3.aydaki VAS-tedavi memnuniyeti de TZP grubunda daha iyi saptandı (p<0.05). Kullanılan parasetamol miktarında iki grup arası fark bulunmadı. Tartışma: TZP, tam kanın santrifüj edilmesi ile elde edilen ve tam kandan daha yüksek konsantrasyonda trombosit içeren otolog plazma kısmıdır. Hiperfizyolojik oranda büyüme faktörü içermesi çeşitli kas iskelet sistemi hastalıklarının tedavisinde kullanımını sağlamıştır. Kollajen sentezini arttırması, anjiogenezisi stimüle etmesi, hücre migrasyonunu, diferansiyasyonunu, proliferasyonunu arttırması, ekstrasellüler matriks oluşumunu arttırması ile tendon ve ligaman yaralanması tedavisinde etkili olduğu gösterilmiştir. Tüm bu yararlı etkilerinden dolayı AK tedavisinde etkili olacağı hipotezine dayanarak yapılan bu çalışmada her iki grubun da zaman içinde iyileşme gösterdiği saptanmıştır. Bununla birlikte gruplar karşılaştırıldığında hem ağrı parametreleri hem özürlülük ve memnuniyet değerlendirme parametrelerinde TZP grubunda istatiksel olarak çok daha fazla iyileşme bulunması egzersize ek olarak uygulanan TZP tedavisinin ek fayda sağladığı şeklinde yorumlanabilir. Çalışmamızda her 2 grupta da TÖ'ye göre anlamlı derecede iyileşme bulunması hastalara uygulanan bu egzersiz programına bağlanabilir. Bir başka olası neden de serum fizyolojiğin plasebo, distansiyon ve iğnenin uyarıcı etkisidir. Kesin karara varmada daha çok hasta üzerinde daha uzun süre takip edilerek yapılan, tek başına egzersiz tedavisi alan veya KS enjeksiyonu uygulanan gruplarla TZP'nin etkinliğinin karşılaştırıldığı çalışmalara ihtiyaç vardır.en_US
dc.description.abstractObjective: In this study, our aim was to examine the effects of platelet rich plasma (PRP) on pain and functional outcomes in patients with adhesive capsulitis. We compared the effects of PRP against saline solution by designing a double blind, randomized, prospective study. Materials and Methods: Ege University School of Physical Therapy and Rehabilitation outpatient clinic were evaluated 89 patients diagnosed with adhesive capsulitis. In the 18-70 age range, 3-9 months, pain in the shoulder (in ≥40 mm violence VAS), compared with the active and the opposite side of the passive ROM of the affected side at least 2 moving in the direction, which can limit movement of at least 25% loss with 40 diagnosis of adhesive capsulitis were included in the study. Patients were divided into two groups based on age and gender in accordance with the predetermined randomization scheme. Group 1, the group administered PRP obtained by centrifugation of venous blood own, group 2 serum physiological in placebo. İnjections of a total of 3 times in all treatment groups, 2 week interval with the shoulder area, using a posterior injection technique and coated with the same material was performed to ensure blindness. In addition to the injection of all treatment groups were given treatment exercise. The first 4 weeks, was performed in the presence of a physiotherapist 3 days a week. It was then continued as a home exercise program. In the days to come to the hospital where the patient was recommended to continue the exercises at home as back 3 times in 10 days. Primary measurement parameter was Shoulder Pain and Disability iindeks [Shoulder Pain and Disability Index (SPADI)] as the for assessing the limitation of movement and pain. Secondary outcome measures were VAS (Visual Analogue Scale) - spontaneous pain, VAS- health, VAS- treatment satisfaction, measurement shoulder range of motion with goniometer , paracetamol dose used, the complication and side effects. All patients were evaluated before treatment and at 1st month 3 months. Results: In this study; both groups showed an improvement in the pain and disability evaluation with SPADI on 1st and 3rd month visits (p<0,05). PRP group were significantly greater improvement (p <0.05). In both groups, the SPADI pain and disability scores showed significant improvement in ratings between 1 and 3 month (p <0.05). In the placebo group the SPADI total no significant difference between 1 .and the 3rd month values. PRP group were more improved compared to the placebo group with assessment of the impact of disease on quality of life and spontaneous pain using the VAS (p <0.05). Both groups showed an improvement in shoulder passive ROM values on 1st and 3rd month visits (p <0.05). PRP group were significantly greater improvement in shoulder passive ROM values on 1st and 3rd month visits outside 1rst active ER. Similarly, VAS-treatment satisfaction was found to be better in the PRP group on the 1st and 3rd month visits (p <0.05). There was no difference between the two groups in the amount of paracetamol used. Discussion: PRP is part of autologous plasma of blood that is obtained by centifugation of whole blood and that contains higher platelet concentrations. Hiperfizyolojik rate include growth factor led to the use for treating a variety of musculoskeletal disorders. PRP is effective in treating tendon and ligament injuries by increasing the synthesis of collagen, to stimulate angiogenesis, increasing cell migration, differentiation, proliferation and extracellular matrix formation. Based on these beneficial effects, we hypothesized that PRP may effective treatment on AK, this study showed that both groups demonstrated improvement over time. However, compared groups PRP group were statistically significantly greater improvement on both pain and disability and satisfaction parameters. It can be interpreted as PRP therapy in addition to exercise providing additional benefits. In our study, finding significant improvement from baseline in the 2 groups connected to the exercise program applied to patients. Another possible reason the saline effect placebo, distention and needle. There is still need for further research that study on more patient, following longer made,compare the effectiveness of PRP with exercise therapy alone or with KS injection.en_US
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11454/60735
dc.language.isotren_US
dc.publisherEge Üniversitesi, Tıp Fakültesien_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectAdeziv Kapsüliten_US
dc.subjectOmuzen_US
dc.subjectTrombositten Zengin Plazmaen_US
dc.subjectAdhesive Capsulitisen_US
dc.subjectShoulderen_US
dc.subjectPlatelet Rich Plasmaen_US
dc.titleOmuzun adeziv kapsülitinde trombositten zengin plazmanın etkinliğien_US
dc.typeSpecialist Thesisen_US

Dosyalar

Orijinal paket
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Yükleniyor...
Küçük Resim
İsim:
burcuunlu2016.pdf
Boyut:
1.82 MB
Biçim:
Adobe Portable Document Format
Açıklama:
Uzmanlık Tez Dosyası
Lisans paketi
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Küçük Resim Yok
İsim:
license.txt
Boyut:
1.44 KB
Biçim:
Item-specific license agreed upon to submission
Açıklama: