Cezaevinde bulunan ergenlere yönelik psikoeğitimsel müdahale programı uygulanması

Ülkemizde son yıllarda ergenlerin suç işleme davranışlarının arttığı görülmektedir (TÜİK, 2013). Artan ergen suçluluğunu engellemek ve yeniden suç işleme eğilimini azaltmak amacıyla yurtdışında yapılan çalışmalarda çeşitli önleme ve müdahale programlarının geliştirildiği görülmektedir (Andrews, Zinger, Hoge, Bonta, Gendreau, ve Cullen, 1990; Howell ve Lipsey, 2004; Sontheimer ve Goodstein, 1993). Ülkemizde ise ergenlerde suç işlemeye müdahaleye yönelik çalışmaların oldukça sınırlı olduğu görülmüştür (Aksel ve Yılmaz-Irmak, 2014). Bu çalışmada cezaevinde kalan ergenlerle gerçekleştirilen psikoeğitimsel müdahale programının etkililiğinin incelenmiştir. Bu çalışmada ergenlerde suç işleme davranışlarını azaltmak ve olumlu sosyal gelişimlerine katkıda bulunmak amaçlanmıştır. Katılımcılardan 19'u müdahale, 22'si de kontrol grubunda yer almışlardır. Ergenlerin yer aldığı müdahale grubunun yaş ortalaması 17.11, karşılaştırma grubunun yaş ortalaması ise 17.09'dur. Ebeveynlerin eğitim ve gelir seviyelerinin orta ve alt sosyo-ekonomik düzeyde olduğu görülmüştür. Uygulamadan önce ergenlerden bilgilendirilmiş onam alınmıştır. Psikoeğitimsel müdahale programı duygu tanıma ve empati becerileri; iletişim becerileri; bilişsel çarpıtmalar, stresle baş etme ve problem çözme becerileri; öfke kontrolü ve benlik saygısı olmak üzere 8 modülden oluşmuştur. 6 modül haftada 1 kez 2 oturumda, ergenlerin tahliye olma, yetişkin cezaevine geçme gibi nedenlerle kurumdan ayrılmaları göz önüne alınarak son 2 modül haftada iki gün boyunca uygulanmıştır. Müdahale programına başlamadan önce ve sonra tüm katılımcılara "Kişisel Bilgi Formu, KA-Sİ Empatik Eğilim Ölçeği-Ergen Formu, İletişim Becerileri Ölçeği, Çocuk ve Ergenler için Stres ve Baş Etme Ölçeği, Akılcı Olmayan İnanç Ölçeği Ergen Formu, Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği ve Sürekli Öfke ve Öfke Tarzları Ölçeği" uygulanmıştır. Varyans analizleri sonucunda müdahale programının istatistiksel olarak etkililiği elde edilememiştir. Bu durum üzerinde programın birçok modülden oluşması ve farklı amaçlara sahip olmasının etkili olduğunu düşündürmüştür. Modüllerin daha uzun bir dönemde ya da amaçlarının farklı çalışmalarda tek tek ele alındığı programların etkililiğinin incelenmesi önerilmektedir.