Pankreatik nöroendokrin tümörlerin prognozlarının, tanımlanmış prognostik faktörler, CD10, sitokeratin 19 ve evreleme sistemleri ile karşılaştırılması
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2009
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Giriş ve amaç: Bu çalışmanın amacı anabilim dalımızda operasyon geçiren pankreatik nöroendokrin tümör olgularının prognozunun literatür ile karşılaştırılması ve güncel konuşulan patolojik parametrelerden CD10 ve sitokeratin 19 immunhistokimyasal boyama sonuçlarının prognoz ve literatür ile karşılaştırılmasıdır. Gereç ve yöntem: Bu çalışmada, 1999-2008 yılları arasında, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği’nde tedavi edilen ve prognozu bilinen pankreatik nöroendokrin tümör hastaları retrospektif olarak incelendi. Hastaların demografik verileri, cerrahi ve adjuvan tedavi şekilleri, postoperatif nüks ve sağkalım durumları, patolojik değerlendirmeleri, somatostatin reseptör sintigrafisi durumları değerlendirildi. Güncel kılavuzlardan WHO 2004 kılavuzuna göre ve ENETS’e göre hastalar değerlendirildi. İmmunhistokimyasal boyalardan Ki-67, CD10 ve sitokeratin 19 bakıldı. İstatistiksel analizler Statistical Package for Social Sciences(SPSS) programı 15.0 versiyonu kullanılarak yapıldı. Parametreler arası korelasyon çapraz tablolar ile değerlendirildi. Sağkalım analizi Kaplan- Meier yöntemi ile ve sağkalımı etkileyen faktörler log-rank yöntemi ile karşılaştırıldı. p <0.05 anlamlı olarak kabul edildi. Bulgular: Toplam 36 hastanın yaş ortalaması 53,7±12,0 idi. Kadın/erkek oranı, 1.5/1 olarak hesaplandı. En sık başvuru şikayeti 16 (%44) hastada olan karın ağrısıydı. Tümörlerin 28’i (%77,8) nonfonksiyonel ve 8’i (%22,2) fonksiyoneldi. Hastaların operasyon ile ilgili bilgileri tablo 5’de özetlenmiştir.Tümör çap ortalaması 4,5 cm olarak hesaplandı. Lenf nodu disseksiyonu yapılan 21 olgunun 15 (%71,4) tanesinde lenf nodları metastatik saptandı. Toplam 36 hastanın 2 tanesinde perioperatif mortalite gelişti. Bir olguya uzun dönem takibinde belirli bir süreden sonra ulaşılamadı. Bu yüzden bu 3 olgu sağkalım analizlerine alınmadı. Uzun dönem takibi olan 33 hastanın ortalama takip süresi 47,4 ay, nüks 33 hastanın 10 (%30,3) tanesinde saptandı. Ve bu 33 hastanın 7 (%21,1) tanesinde ölüm olayı gerçekleşti. Beş yıllık genel sağkalım %75,6 olarak hesaplandı. Patolojik bulguların hasta sayılarına göre dağılımları tablo 6’da vurgulanmıştır. Ki-67 ortalaması %6,5 olarak saptanmıştır. On büyük büyütme alanındaki mitoz sayısının ortalamaları ise 10,4 (0-163) olarak bulunmuştur. Klinik parametrelerden operasyon sırasında karaciğer metastazı ve ekstrapankreatik invazyon olması nüks ile ilişkili olarak bulundu (p<0,005). Diğer parametreler olarak cerrahi sınır pozitifliği ve multifokalite ise nüks ile ilişkisiz olarak bulundu (p değerleri >0,05). CD10 ve sitokeratin 19 pozitifliği ile nüks ve diğer patolojik bulgular ilişkisiz olarak bulundu (p değerleri >0,05). Hastaların WHO 2004 sınıflandırması ve ENETS derecelendirmesine göre prognozları tablo 8’de verilmiştir. Çalıştığımız parametrelerin sağkalım grafikleri sıralanmıştır (grafik 2,3,4,5). Sonuç: Vasküler invazyon ve peripankreatik invazyon rekürrens riskinin artmış olabileceğini göstermek ile beraber sağkalım ile ilişkisiz bulunmuştur. Histopatolojik incelemelerden en değerli olanları, hem nüks hem de sağkalım ile ilişkili olan, Ki-67 ve mitoz sayısıdır. Sitokeratin 19 ve CD 10 yeni tartışılan immunohistokimyasal boyama sonuçları hastalığın prognozunu öngörmede yetersiz kalmaktadır. WHO sınıflandırması ENETS derecelendirmesine göre etkindir. Karaciğerde metastatik hastalığı olanların, uygun cerrahi tedavi ile nonmetastatikler ile yakın sağkalım sağlayacağını akılda tutmak gerekir. Cerrahi sınır salim olmasa bile hastalar cerrahiden yarar görebilir. Hastalar düzenli takipte tutulmalıdır. Nüks olduğu zaman uygun tedavi ile sağkalım avantajı sağlanabilir.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Genel Cerrahi A.B.D.