Kültür turizmi pazarı için bir geliştirme stratejisi olarak çok ülkeli kültür turizmi: Türkiye ve İran örneği
Küçük Resim Yok
Tarih
2023
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Bugün ülkeleri çevreleyen sınırlar, son bir veya iki yüzyılda politikacılar tarafından oluşturulmuştur. Ancak kültürlerin bu sınırlara uymadığı aşikar olduğundan, kültürel sınırların tanımlanması zordur. Farklı kültürler arasındaki sınırlar siyasi sınırlar kadar kesin değildir. Ayrıca tarihsel süreçte medeniyetler, tanınmış şahsiyetler ve kültürel temalar siyasi sınırları takip etmemektedir. Bu konu Kültür Turizmini geliştirmek isteyen birçok ülkenin kültür tarihini ve turizmini doğrudan ilgilendirmekte ve Kültür Turizmini Çok Ülkeli bir karaktere dönüşmeye zorlamaktadır. Nasıl ki dünyadaki tüm kültürel unsurlar UNESCO tarafından tüm insanlığın ortak mirası olarak kabul edilmişse, kültür turizmi de sınır ötesi özelliği ile ülkeleri turizm politikalarını yeniden gözden geçirmeye yönlendirmelidir. Yani insanlığın sahip olduğu kültürel değerler ve hazineler, bugün sahip olduğumuz siyasi sınırları tanımıyor. Bu nedenle, bir ülkede, bir bölgede veya daha genel olarak dünyada kültür turizmini teşvik edecek herhangi bir politika oluştururken yeni bir bakış açısına ihtiyaç duyacaktır. Kültür turizminde yeni bir yaklaşım olarak Çok Ülkeli Turizmin en önemli dayanağı, insanların kendi varoluşsal kaygılarına ve sorularına cevap aradığı ve ancak siyasi sınırların ötesinde bulabildiği bir Kültür Turizmi felsefesi olmalıdır. Bu nedenle araştırma iki kadim komşu olan Türkiye ve İran örneğini kullanarak, Kültür Turizmine yönelik yeni bir felsefe ve iki ülkenin Kültür Turizmini geliştirmek adına yeni bir strateji oluşturmayı amaçlamaktadır. Bunu yaparak, Çok Ülkeli Kültür Turizmi yaklaşımını izleyen ülkeler, yerel kültürleri koruyarak turizmlerini teşvik edebilirler. Aynı zamanda komşu ülkelerle daha iyi ilişkiler kurmaya ve dünya barışına en az zararla hizmet etmeye yardımcı olacaktır.
The borders surrounding countries today have been created by politicians in the last one century or two. However, cultural boundaries are difficult to define, as it is obvious that cultures do not conform to these boundaries. The boundaries between different cultures are not as clear-cut as political boundaries. In addition, in the historical process, civilizations, prominent figures and cultural themes do not follow political borders. This issue directly concerns the cultural history and tourism of many countries that want to develop Cultural Tourism and forces Cultural Tourism to adopt a Multi-Country character. Just as all cultural elements in the world have been accepted as the common heritage of all humanity by UNESCO, Cultural Tourism should also lead countries to reconsider their tourism policies with its cross-border feature. In other words, the cultural values and treasures of humanity do not recognize the political borders we have today. Therefore, any policy to promote Cultural Tourism in a country, a region, or more generally in the world will need a fresh perspective. As a new approach in Cultural Tourism, the most important foundation of Multi-Country Tourism should be a Cultural Tourism philosophy where people seek answers to their own existential concerns and questions and can only find them beyond political borders. For this reason, the research aims to create a new philosophy for Cultural Tourism and a new strategy in order to develop the Cultural Tourism of the two countries, using the example of two ancient neighbors, Turkey and Iran. By doing this, countries that follow the Multi-Country Cultural Tourism approach can promote their tourism while preserving local cultures. It will also help build better relations with neighboring countries and serve world peace with the least harm.
The borders surrounding countries today have been created by politicians in the last one century or two. However, cultural boundaries are difficult to define, as it is obvious that cultures do not conform to these boundaries. The boundaries between different cultures are not as clear-cut as political boundaries. In addition, in the historical process, civilizations, prominent figures and cultural themes do not follow political borders. This issue directly concerns the cultural history and tourism of many countries that want to develop Cultural Tourism and forces Cultural Tourism to adopt a Multi-Country character. Just as all cultural elements in the world have been accepted as the common heritage of all humanity by UNESCO, Cultural Tourism should also lead countries to reconsider their tourism policies with its cross-border feature. In other words, the cultural values and treasures of humanity do not recognize the political borders we have today. Therefore, any policy to promote Cultural Tourism in a country, a region, or more generally in the world will need a fresh perspective. As a new approach in Cultural Tourism, the most important foundation of Multi-Country Tourism should be a Cultural Tourism philosophy where people seek answers to their own existential concerns and questions and can only find them beyond political borders. For this reason, the research aims to create a new philosophy for Cultural Tourism and a new strategy in order to develop the Cultural Tourism of the two countries, using the example of two ancient neighbors, Turkey and Iran. By doing this, countries that follow the Multi-Country Cultural Tourism approach can promote their tourism while preserving local cultures. It will also help build better relations with neighboring countries and serve world peace with the least harm.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Turizm, Tourism
