Tarsus Berdan Ovasının jeokronolojisi
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2022
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
"Tarsus Berdan Ovasının Jeokronolojisi" adlı bu çalışmada Çukurova Deltalar kompleksinin bir parçası olan Tarsus Ovasının paleocoğrafik gelişimini ve bölgede yer alan Gözlükule Höyüğü'nün doğal çevre değişimlerinden nasıl etkilendiğini ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu amaçla yörede 2001 ve 2002 yılarında yapılan toplam 19 adet delgi sondaj yeniden değerlendirilmiş, o dönemde sondajlardan alınan sedimanların sedimantolojik-granülometrik, element, paleontolojik analizleri yapılmıştır. Yine Ovanın ve Gözlükule Höyüğü çevresinin Holosen'deki doğal çevre değişmeleri yorumlanmıştır. Bu gelişmelerin belli bir kronolojiye bağlanabilmesi için de RC14 analizleri yaptırılmıştır. Ege Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğünce SHD-2021-22452 numarasıyla desteklenen bu proje ve yine bir başka proje çerçevesinde olmak üzere toplam 5 adet RC14 analizi TÜBİTAK MAM kurumuna yaptırılmıştır. Yine projelerden analizler için gerekli bir miktar laboratuvar malzemesi de temin edilmiştir. Gözlükule Höyüğü ve Tarsus Ovasında yapılan sondajlardan elde edilen sediman örneklerinin paleontolojik, sedimantolojik ve element analizleri birlikte değerlendirilerek yapılan yorumlar ve ortaya konan verilere göre yörenin paleocoğrafik gelişimi yeniden değerlendirilmiştir. Tarsus Ovası, Çukurova'nın bir parçası olup güneyde Akdeniz, kuzey ve kuzeybatıda Bolkar Dağları, doğuda ise Misis Dağları ile sınırlandırılmış bir bölgede yer almaktadır. Milattan Önce 7000'li yıllara uzanan tarihsel geçmişi ile özellikle antik dönemde Kilikya olarak anılan bölgenin en önemli yerleşmelerinden olan Gözlükule Höyüğü günümüzdeki Tarsus-Berdan Ovasının kuzey kenarında bulunmaktadır. Tarihi ifadelerde, Gözlükule ve Tarsus'a gemilerle ulaşıldığı şeklindeki anlatımlar, bu yerleşimlerin kıyıda bulunduğu düşüncesini uyandırır. Hatta yöre tarihini konu alan filmlerde kıyıda tasvir edilmişlerdir. Ancak yaptığımız paleocoğrafik ve jeoarkeolojik araştırmalarımız sonucunda, Holosen transgresyonu ile yükselmekte olan denizin Orta Holosen'de kıyıyıya en fazla sokulduğu dönemde dahi, Gözlükule Höyüğü ve Tarsus'un kıyıda bulunmadığı anlaşılmıştır. Başta Tarsus Çayı, Seyhan ve Ceyhan Irmakları olmak üzere, yöre akarsularının taşıdığı alüvyonlarla denizin dolmasıyla açığa ilerleyen kıyı çizgisinin gelişme aşamalarında, Tarsus Ovasında tarihsel kaynaklarda da belirtilen bir lagünün (Rhegma) var olduğu ortaya konmuştur. Jeomorfolojik gelişim sürecinde, Akdeniz'den kıyı okuyla sınırlanan bu lagünün önce bir göle, giderek de bir bataklık şeklinde sulak alana dönüştüğü belirlenmiştir. Günümüzde taşkın ovası karakterindeki Tarsus ovasında bulunan Karabucak bataklığı, bu sulak alanın kuzeydeki küçük göstergesi halindedir. Lagünün var olduğu dönemde Tarsus Çayı büyük olasılıkla bu lagün üzerinden denize ulaşmaktaydı. Belkide tarihsel ifadelerdeki tasvirler, gemilerle bu akarsu üzerinden Gözlükule ve Tarsus'a ulaşılabilmenin yorumu olabilir.
Açıklama
Edebiyat Fakültesi, Coğrafya A.B.D. Araştırma Projesi
Araştırma Projesi elektronik ortamda bulunmaktadır.
Araştırma Projesi elektronik ortamda bulunmaktadır.