Balkanlar ve Ortadoğu'da görülen örnekler ışığında Kıbrıs'ın siyasal geleceği
Dosyalar
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Kıbrıs sorunu yarım yüzyıldır uluslararası toplumun gündemindedir ve hala çözüm beklemektedir. Mesele, hem Türk hem de Rum halkının malvarlığını ve daha önemlisi hayatlarım kaybetmesine; yıllarca belirsizlik ve geleceği ile ilgili endişe içinde yaşamasına mal olmuştur. Jeopolitik ve jeostratejik açıdan bakıldığında, Türkiye'nin çıkarları açısından en uygun çözümler, öncelik sırasına göre: 1) KKTC'nin Türkiye'ye bağlanması, 2) KKTC'nin -Türkiye ile entegrasyona girerek- minyatür devlet varlığım sürdürmesi, 3) Kıbrıs'ta -KKTC'nin devlet olarak varlığını sürdürebileceği- bir konfederasyon kurulmasıdır. Ancak, uluslararası toplum çözümü 'federasyon' olarak ilan etmiştir ve bu konuda ısrarlıdır. Üstelik artık Ada Türkleri de böyle bir çözüme razı olduklarım referandum ile ilan etmiştir. İlaveten Kıbrıs meselesi ile ilgili tüm taraflar da federasyon tezini savunan beyanlarda bulunmaktadır. Kıbrıs'ta Türk tarafı gevşek bir federasyon talep ederken, Rum- Yunan tarafı, merkezi yanı çok kuvvetli, bir nevi üniter devlet halini almış bir "federasyonu" savunmaktadır. Rum görüşü, Türkler için ölümcül tehlike teşkil eden, çoğunluk- azmlık ilişkisine dayanan ve nüfus olarak çoğunlukta olan Rum toplumunun egemen olacağı bir anlaşmayı amaçlar fakat Kıbrıs'ta ilk aşamada merkezi yanı zayıf bir federasyon kurulmalı ve karşılıklı güvenin pekişmesi, alışkanlıkların kazanılması ve kurumların oturmasına paralel olarak daha merkezi bir federasyona geçiş yapılmalıdır. Kıbrıs'ta iki toplumlu ve iki bölgeli bir federasyon kurulması, 1959-60 andlaşmalarında öngörülen eşitlik ve ortaklık statüsünü coğrafi bir temele dayandırarak, hukuki olduğu kadar fiili bir güvence de yaratmak gereğini yansıtmaktadır. Kurulacak federasyonda; içeride İsviçre'deki konsey kurumu, konfederal unsurlar ve rotasyon ilkeleri; dış ilişkilerde ise federe birimlerin bir takım uluslararası ilişkiler kurabildiği Belçika modelinden yararlanılmalıdır. Ek olarak Kıbrıs'ta, Yugoslavya ve Birleşik Arap Cumhuriyeti modellerinden faydalanarak öne sürdüklerimiz çerçevesinde kurulacak bir federasyon, düşüncemize göre en doğru, en adil ve en yaşayabilir model olacaktır.