Comparison of secondary prevention in coronary heart disease patients living in rural and urban areas
Küçük Resim Yok
Tarih
2019
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Objective: The aim of the present study was to assess differences between urban and rural patients with coronary heart disease (CHD) with respect to secondary prevention. Methods: This cross-sectional study included all consecutive patients diagnosed with CHD at 2 cardiology clinics between January 2016 and January 2017. The demographic characteristics and laboratory parameters were recorded at routine control visits. The patients were divided into 2 groups according to residence based on their statements: urban (n=1752) and rural (n=456). Results: The median age of the patients was 64 years (interquartile range: 12 years). A mean of 4.1±2.1 years had passed after the first (index) coronary event. It was determined that 22.2% of the patients continued to smoke. The rate of quitting was significantly higher in the urban group (20.5% vs. 11.2%; p<0.001). The presence of hypertension (64.3% vs. 56.7%), diabetes mellitus (45.6% vs. 39.2%), cerebrovascular events (9.2% vs. 3.8%), and chronic obstructive pulmonary disease (11.4% vs. 5.5%) was significantly greater among the rural patients (p<0.05 for each). In all, 34.2% were obese, and the number of obese patients was significantly greater among the rural patients (46.4% vs. 31.2%; p<0.001). The number of patients performing regular exercise was significantly lower in the rural patient group (34.4% vs. 23.9%; p<0.001). Overall, 88.9% of the patients were taking antiplatelet agents, 62.1% were taking statins, 73.1% were taking beta-blockers, and 34.2% were taking ACEI/ARB. The rate of medication use was significantly greater among urban patients compared with rural patients (p<0.05 in all cases). Conclusion: Secondary prevention efforts among patients with CHD require additional improvement. Moreover, secondary prevention is currently less successful among the rural population than the urban population.
Amaç: Çalışmamızda kırsalda ve kentte yaşayan koroner kalp hastalarında (KKH) ikincil korunmanın karşılaştırılması amaçlanmıştır. Yöntemler: Kesitsel çalışmamıza iki farklı kardiyoloji kliniğinde Ocak 2016 ve Ocak 2017 tarihleri arasında başvuran KKH tanılı ardışık tüm hastalar dahil edildi. Hastaların demografik özellikleri, tıbbi öyküleri ve son üç ayda bakılan laboratuvar değerleri kayıt edildi. Hastaların beyanlarından yerleşim yerlerine göre; kırsal (n=456) ve kentsel (n=1752) hastalar olarak iki gruba ayrıldı. Bulgular: Hastaların medyan yaşı 64 (çeyrekler arası, 12) yıl olup kırsal ve kentsel hastalar arasında fark izlenmedi. İlk koroner hadiseden ortalama 4.1±2.1 yıl geçmiş idi. Hastaların %22.2’sinin hala sigara içtiği ve sigara bırakma oranının kentsel hastalarda belirgin daha yüksek olduğu saptandı (%20.5 ve %11.2; p<0.001). Hipertansiyon (%64.3 ve %56.7), diabetes mellitus (%45.6 ve %39.2), serebrovasküler olay (%9.2 ve %3.8) ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı (%11.4 ve %5.5) öyküsü kırsal hastalarda belirgin daha yüksek idi (tümü için; p<0.05). Tüm hastaların %34.2’si obez olup obezite oranı kırsal hastalarda kentsel hastalara göre belirgin daha yüksek saptandı (%46.4 ve %31.2; p<0.001). Düzenli egzersiz yapma oranı kırsal hastalarda belirgin daha düşük idi (%34.4 ve %23.9; p<0.001). Hastaların %88.9’u anti-platelet, %62.1’i statin, %73.1’i beta-bloker ve %34.2’si ACEI/ARB tedavisi almaktaydı. İlaçların kullanım oranlarının kırsal hastalarda kentsel hastalara göre belirgin daha düşük olduğu saptandı (tümü için: p<0.05). Sonuç: Çalışmamızda KKH olan hastalarda ikincil korunmanın istenilen seviyeden uzak olduğu ve kentsel hastalara göre kırsal hastalarda bu oranın belirgin olarak daha düşük olduğu saptanmıştır.
Amaç: Çalışmamızda kırsalda ve kentte yaşayan koroner kalp hastalarında (KKH) ikincil korunmanın karşılaştırılması amaçlanmıştır. Yöntemler: Kesitsel çalışmamıza iki farklı kardiyoloji kliniğinde Ocak 2016 ve Ocak 2017 tarihleri arasında başvuran KKH tanılı ardışık tüm hastalar dahil edildi. Hastaların demografik özellikleri, tıbbi öyküleri ve son üç ayda bakılan laboratuvar değerleri kayıt edildi. Hastaların beyanlarından yerleşim yerlerine göre; kırsal (n=456) ve kentsel (n=1752) hastalar olarak iki gruba ayrıldı. Bulgular: Hastaların medyan yaşı 64 (çeyrekler arası, 12) yıl olup kırsal ve kentsel hastalar arasında fark izlenmedi. İlk koroner hadiseden ortalama 4.1±2.1 yıl geçmiş idi. Hastaların %22.2’sinin hala sigara içtiği ve sigara bırakma oranının kentsel hastalarda belirgin daha yüksek olduğu saptandı (%20.5 ve %11.2; p<0.001). Hipertansiyon (%64.3 ve %56.7), diabetes mellitus (%45.6 ve %39.2), serebrovasküler olay (%9.2 ve %3.8) ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı (%11.4 ve %5.5) öyküsü kırsal hastalarda belirgin daha yüksek idi (tümü için; p<0.05). Tüm hastaların %34.2’si obez olup obezite oranı kırsal hastalarda kentsel hastalara göre belirgin daha yüksek saptandı (%46.4 ve %31.2; p<0.001). Düzenli egzersiz yapma oranı kırsal hastalarda belirgin daha düşük idi (%34.4 ve %23.9; p<0.001). Hastaların %88.9’u anti-platelet, %62.1’i statin, %73.1’i beta-bloker ve %34.2’si ACEI/ARB tedavisi almaktaydı. İlaçların kullanım oranlarının kırsal hastalarda kentsel hastalara göre belirgin daha düşük olduğu saptandı (tümü için: p<0.05). Sonuç: Çalışmamızda KKH olan hastalarda ikincil korunmanın istenilen seviyeden uzak olduğu ve kentsel hastalara göre kırsal hastalarda bu oranın belirgin olarak daha düşük olduğu saptanmıştır.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
[No Keywords]
Kaynak
Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
47
Sayı
2