Kurmaca anlatıda sözün ve düşüncenin temsili
Yükleniyor...
Tarih
2018
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimleri Enstitüsü
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
1960'ların ortalarından itibaren bir disiplin olarak gelişmeye başlayan anlatıbilimin kökleri Platon ve Aristo'nun mimesis ve diegesis kavramlarına kadar uzanır. En genel tabirle, "gösterme" anlamına gelen mimesis ile "anlatma" anlamına gelen diegesis, anlatıda sözün ve düşüncenin temsili için bir zemin işlevi görür. Anlatı terimi günümüzde disiplinler arası ve çok boyutlu bir anlam kazanmıştır. Bu çalışma kapsamında ise anlatı "karakterin söylemi ile anlatıcı söyleminin bir bütünü" olarak ele alınmıştır. Anlatıda "söz" ve "düşünce", bir bütün olarak "söylem" kapsayıcı terimi ile karşılanabilmektedir. Karakterin otoritesi altında bulunan söylem kategorileri (serbest dolaysız söz, serbest dolaysız düşünce, dolaysız söz, dolaysız düşünce) kurmaca anlatıda en mimetik kategoriler olarak kabul görürken, anlatıcı otoritesi altında bulunanlar (dolaylı söz, dolaylı düşünce, söz edimlerinin anlatısal aktarımı, düşünce edimlerinin anlatısal aktarımı, eylemin anlatısal aktarımı) en diegetik kategoriler olarak kabul edilir. Bu çalışma altı bölümden oluşmaktadır: Birinci bölümde "kurmaca anlatıda söylem" konusuna açıklık getirilmiştir. İkinci bölümde anlatıda sözün temsilinde kullanılan kategoriler ele alınmıştır. Üçüncü bölümde düşünceyi temsil kategorilerine, bunların söz kategorilerine benzeyen ve onlardan ayrılan yönlerine değinilmiştir. Dördüncü bölümde sözün ve düşüncenin temsiline yönelik bazı müstakil çalışmalar yer almaktadır. Beşinci bölümde karakterleştirme ile sözün ve düşüncenin temsili arasındaki ilişki incelenmiştir. Altıncı bölüm tezin uygulama bölümünü oluşturur. Burada Türk edebiyatından seçilen üç hikâye sözün ve düşüncenin temsili açısından ele alınmıştır.
The roots of narratology, which began to develop as a discipline from the mid-1960s, stretch back to mimesis and diegesis concepts of Plato and Aristotle. In most general terms, mimesis which means "showing" and diegesis which means "telling" function as a ground for representation of speech and thought in narrative. The term of narrative has gained a interdisciplinary and multi-dimensional meaning these days. In the framework of this study, narrative is addressed as "the whole of character's discourse and narrator's discourse". "Speech" and "thought" in narrative can be substituted with the umbrella term "discourse". While the discourse categories under the authority of character (free direct speech, free direct thought, direct speech, direct thought) are accepted the most mimetic categories, the ones under the authority of narrator (indirect speech, indirect thought, narrative report of speech act, narrative report of thought acts, narrative report of action) are admitted the most diegetic categories. This study consists of six parts: In the first part, the subject of "discourse in narrative fiction" is clarified. In the second part, the categories used in the representation of speech in narrative is discussed. In the third part; the thought representation categories, their aspects that are smilar to speech categories and seperated from them are referred. In the fourth part, there are some independent studies on the representation of speech and thought. In the fifth part, the relationship between characterization and the representation of speech and thought is examined. The sixth part is the praxis section of this thesis. Here, three stories selected from Turkish literature are considered in terms of the representation of speech and thought.
The roots of narratology, which began to develop as a discipline from the mid-1960s, stretch back to mimesis and diegesis concepts of Plato and Aristotle. In most general terms, mimesis which means "showing" and diegesis which means "telling" function as a ground for representation of speech and thought in narrative. The term of narrative has gained a interdisciplinary and multi-dimensional meaning these days. In the framework of this study, narrative is addressed as "the whole of character's discourse and narrator's discourse". "Speech" and "thought" in narrative can be substituted with the umbrella term "discourse". While the discourse categories under the authority of character (free direct speech, free direct thought, direct speech, direct thought) are accepted the most mimetic categories, the ones under the authority of narrator (indirect speech, indirect thought, narrative report of speech act, narrative report of thought acts, narrative report of action) are admitted the most diegetic categories. This study consists of six parts: In the first part, the subject of "discourse in narrative fiction" is clarified. In the second part, the categories used in the representation of speech in narrative is discussed. In the third part; the thought representation categories, their aspects that are smilar to speech categories and seperated from them are referred. In the fourth part, there are some independent studies on the representation of speech and thought. In the fifth part, the relationship between characterization and the representation of speech and thought is examined. The sixth part is the praxis section of this thesis. Here, three stories selected from Turkish literature are considered in terms of the representation of speech and thought.