Sıcak temasla oluşturulan deneysel deri yanıklarında acil uygulanan Alpinia officinarum (havlıcan otu) tedavisinin Hypericum perforatum (sarı kantaron otu) tedavisi ile yara iyileşmesi üzerine etkilerinin karşılaştırılması
Küçük Resim Yok
Dosyalar
Tarih
2014
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
AMAÇ: Yanık, travmalar içinde önemli bir mortalite ve morbidite nedeni olmaya devam eden ve sıklıkla karşılaşılan bir travmadır. Termal nedenler daha sık görülmekle beraber, termal nedenler dışında elektrik yanıkları, radyasyon ve kimyasal yanıklar da bulunmaktadır. Deri, primer etkilenen organ olmasına karşın, yanığın sitemik etkilerine bağlı olarak diğer tüm organ ve sistenlerde de komplikasyonlar oluşabilmektedir. Yanık hasarının büyüklüğüne bağlı olarak oluşabilecek komplikasyon ve ölüm riski o kadar yüksek olmaktadır (1,2). Amerikan Yanık Derneği'nin verilerine göre U.S. de yılda 500.000 birey yanık nedeniyle tedavi görmektedir. Bunlardan 45.000 birey hastaneye yatış gerektirmektedir, yani hastaların büyük bir bölümünün tedavisi acil serviste yapılmıştır ve hastaların %85'i yanık merkezinden evine taburcu edilmiştir (3). Topikal ajanlar yanık tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Çeşitli çalışmalarda topikal antimikrobiyal ajanların kullanımının parsiyel veya tam kat kalınlıktaki major yanık yaralanmalarında morbidite ve mortaliteyi azaltmadaki rolü gösterilmiştir. Effektif topikal antimikrobiyal ajanın yaygın şekilde uygulanması açık yanık yarası üzerindeki mikrobiyal yükü ve enfeksiyon riskini azaltır ve yanık iyileşme hızını artırır (4-6). Tedavide etkin ve ortak bir yöntem olarak belirlenmiş bir ajan veya uygulama yöntemi görülmemektedir. Sarı kantaron otu ve havlıcan otu halk arasında pek çok rahatsızlığın tedavisinde uzun yıllardır kullanılmaktadır. Yanık tedavisinde de etkili olabileceklerini düşündürecek pek çok özellikleri mevcuttur (7-15). Alpinia officinarum Hance (Havlıcan otu, Lesser galangal, smaller galangal) bitkisi Çin kökenlidir fakat daha çok Batı Bengal, Assam ve Doğu Himalayalar'ın düzlüklerinde, Hindistan'da yetiştirilmektedir. Havlıcan, Ayurvedik ve Çin Tıbbında çok eski zamanlardan beri (MS 500. yıl), Avrupa'da ise Orta Çağ'dan beri kullanılmaktadır (7). Rizomların (köksapı) esas olarak sindirim sistemi üzerinde etkiyen çok etkili bir bitki olduğu bildirilmiştir; aynı zamanda ağrıyı azaltır, ateşi düşürür, bakteriyel ve fungal enfeksiyonları kontrol altına alır. Havlıcanın önemli iki biyoaktif bileşenden biri; havlıcan rizomlarında yüksek konsantrasyonlarda bulunan ve flavonoidlerin flavonol sınıfının bir üyesi, galangindir (8,9). Alpinia officinarum rizomunun bileşiminde bulunan diarilheptanoidler ve de flavonoidler; biyolojik, anti-oksidan ve serbest radikal temizleyici özelliklerinden dolayı yanık yarası iyileştirmede etkili olabilir. Türkiye'de yöresel olarak binbirdelik otu, kan otu, kılıç otu, mayasıl otu, yara otu, kuzu kıran ve ingilizcede St. John's wort adıyla bilinen Hypericum perforatum L., Hypericaceae familyasına dahil ve Avrupa, Asya, Kuzey Afrika ve Amerika Birleşik Devletlerinde yetişen çok yıllıklı bir ottur (10). Bir kaç çalışmada, sistemik uygulamayı takiben in-vivo anti-inflamatuar özellikleri belgelenmiştir (11, 12). İn-vitro çalışmalar H. perforatum ekstresi ya da içeriklerinin inflamatuar reaksiyon sürecindeki bazı basamakları inhibe ettiğini göstermiştir. Özellikle H. perforatum ekstresi serbest radikal üretimini, myeloperoksidaz, siklooksijenaz-1, 5-lipoksijenaz ve indüklenebilir siklooksijenaz ve nitrik oksit sentaz basamaklarını inhibe eder (13-15). Yapılan literatür taramasında yanık hastalarında veya deneysel yanık modellerinde gerek H. perforatum' un gerekse Alpinia officinarum etkileri üzerine klinik ve deneysel çalışmaların oldukça az ve yetersiz olduğu dikkat çekmektedir.Ayrıca bu konuda beraber yapılmış çalışmanın da olmadığını gördük.Bu nedenle uzun zamandır yanık ve yara iyileşmesi üzerine etkili olduğu düşünülen H.Perforatum'un ve Alpinia officinarum deneysel temas tipi yanıklarda yara iyileşmesi üzerine etkili olup olmadığının belirlenmesi ve etkilerinin birbirleriyle karşılaştırılması amaçlandı.
Açıklama
Araştırmacılar; Yiğit Uyanıkgil, Emel Öykü Çetin Uyanıkgil, Türker Çavuşoğlu, Derya Cabbaroğlu, Fatih Karabey
Araştırma Projesi -- Ege Üniversitesi, 2014
Araştırma Projesi -- Ege Üniversitesi, 2014