Miyelodisplastik sendrom hastalığında P53 polimorfizmlerinin önemi

dc.contributor.authorKara, Hale Güler
dc.contributor.authorSevinç, Ege
dc.contributor.authorKaymaz, Burçin
dc.contributor.authorAlp, Gülay
dc.contributor.authorŞahin, Fahri
dc.contributor.authorSaydam, Güray
dc.contributor.authorKosova, Buket
dc.date.accessioned2023-01-12T20:38:08Z
dc.date.available2023-01-12T20:38:08Z
dc.date.issued2022
dc.departmentN/A/Departmenten_US
dc.description.abstractAmaç: Miyelodisplastik sendrom (MDS) akut miyeloid lösemiye dönüşüm riski yüksek olan, artmış apoptozis ve azalmış hematopoez oranlarıyla karakterize klonal bir hastalıktır. MDS patogenezi tam olarak açıklanabilmiş değildir. Olguların ~%50' si anormal karyotiptedir ve bu oran ikincil MDS' de %80 civarındadır. P53 proteini kök hücre homeostazının önemli düzenleyicisidir ve hücre döngüsünün düzenlenmesi, apoptotik ile enflamatuar yanıt gibi bir dizi hücresel olayda yer alır. Genomik bütünlüğün korunmasında da önemli görevleri bulunan TP53 geni kanserlerde sıklıkla mutasyona uğramaktadır; ancak, mutasyonlarının yanında bazı gen polimorfizmlerinin de kanserle ilişkili oldukları bilinmektedir. Çalışmadaki amacımız, dört yaygın p53 tek nükleotid polimorfizminin MDS’ deki yaygınlıklarını ve hastalık gelişimi üzerine etkilerini belirlemektir. Bu amaçla, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahiliye Anabilim Dalı Hematoloji Bilim Dalı' nda MDS tanısı ile takip edilen ya da yeni tanı almış 100 olgu çalışmaya dahil edildi. Gereç ve Yöntem: MDS’li olguların periferik kan lökositlerinden izole edilen DNA’lar gerçek-zamanlı PCR yöntemiyle çalışılarak, p53 polimorfizmleri (rs35163653, rs35993958, rs1800371, rs1042522) uygun probların kullanımıyla ve erime eğrisi analizleriyle belirlendi. Bulgular: İncelenen dört yaygın p53 polimorfizmin arasında özellikle rs1042522 polimorfizmindeki atasal olmayan G alelinin MDS’li olgularda artmış olduğu gözlenmiştir (C:%30.3; G:%69.7). Fonksiyonel olduğu, yani sentez edilen proteinin fonksiyonunu etkilediği bilinen bu polimorfizmde 417. pozisyonundaki C nukleotidinin G’ye transisyonu (C>G), proteinin 72. pozisyonundaki prolin amino asidinin arjinine (P72R) kodlanmasına yol açmaktadır. Sonuç: Çalışmamız, MDS hastalık grubunda rs35163653, rs35993958, rs1800371 ve rs1042522 p53 polimorfizmlerinin araştırıldığı ilk çalışmadır. Bunlardan, rs1042522 polimorfizminin kansere yatkınlık ve duyarlılıkla ilişkili olduğu yapılan diğer bazı çalışmalarla gösterilmiş olması nedeniyle, MDS hastalığı için de yüksek risk oluşturabileceği düşünülmektedir. Sonuç olarak, MDS hastalığı için gerçekleştirilen bu çalışmanın daha geniş bir olgu grubuyla tekrarlanmasıyla rs1042522 polimorfizmi ileride MDS teşhisinde belirteç olarak kullanılabilecektir.en_US
dc.identifier.endpage268en_US
dc.identifier.issn1016-9113
dc.identifier.issn2147-6500
dc.identifier.issue2en_US
dc.identifier.startpage259en_US
dc.identifier.trdizinid1114659en_US
dc.identifier.urihttps://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/1114659
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11454/81844
dc.identifier.volume61en_US
dc.indekslendigikaynakTR-Dizinen_US
dc.language.isotren_US
dc.relation.ispartofEge Tıp Dergisien_US
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Elemanıen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.titleMiyelodisplastik sendrom hastalığında P53 polimorfizmlerinin önemien_US
dc.typeArticleen_US

Dosyalar