Mevcut Gama tipi binanın enerji gereksiniminin yek ile karşılanması: Pilot uygulama

Günümüzde enerji tüketiminin önemli bir bölümü binalarda gerçekleşmektedir. Bu enerjinin karşılanmasında fosil yakıtların kullanımı çevresel sorunlara yol açtığı gibi, ekonomik anlamda da dışa bağımlılığa neden olmaktadır. Bu durumun iyileştirilmesinde yenilenebilir enerji kaynaklarının önemi ortaya çıkmaktadır. Yenilenebilir enerji kaynakları çevre ile dost olduğu kadar yerel olarak bulunabilir olmaları nedeniyle ekonomik yönden cazibe taşımaktadır. Fakat bu kaynakların süreksizliği ve sezona bağlı olarak değişimi, enerji üretimindeki istikrarı bozmaktadır. Çözüm olarak sunulan şebekeye bağlı sistemler ise, üretim-tüketim dengesizlikleri nedeniyle çeşitli sorunlara yol açmaktadır. Ayrıca mevzuat yönünden şebekeye bağlı sistemlerde, dosya hazırlama, denetleme, kabul gibi bürokratik işlemler, hem zaman hem de para kaybına yol açmakta, bu tip sistemlerin gelişmesini engellemektedir. Şebekeye bağlı sistemlerin alternatifi olan otonom sistemlerde ise, enerji üretim/tüketim dengesizliğini aşmak için kullanılan depolama sistemleri, hem teknik hem de ekonomik olarak yetersizliklere sahiptir. Bu sorunla başa çıkabilmenin bir yolu, farklı kaynakların birlikte kullanıldığı hibrit sistemlerin oluşturulmasıdır. Böylece enerji üretimindeki yetersizlikler ortadan kaldırılabilecektir. Bu projede, Enstitü arazisinde yer alan Gama Tipi evin enerji ihtiyacının, güneş, rüzgar ve biyokütle enerjisi yardımıyla karşılanması ve oluşturulacak hibrit sistemin optimize edilerek benzeri uygulamalar için örnek oluşturulması amaçlanmıştır. Bu amaçla enstitümüzde mevcut olan 5 kW’lık rüzgar türbini ile 10 kW’lık fotovoltaik paneller kullanılmıştır. Bunlara ilave olarak, “Kırsal Kesim Biyogaz Sistemlerinin Geliştirilmesi ve Yaygınlaştırılması” isimli Kalkınma Bakanlığı projesi kapsamında kurulan 12 adet biyogaz sisteminden bir tanesi, Enstitüye getirilerek sisteme entegre edilmiştir. Bu sistemden üretilen biyogaz, rüzgar ve güneşin yetersiz olduğu zamanlarda, 5,5 kW gücündeki jeneratör yardımıyla elektrik üretiminde kullanılarak dengesizliğin giderilmesi sağlanmıştır. Biyogaz diğer zamanlarda ise, mekan ısıtma, pişirme ve sıcak su hazırlama amacıyla kullanılmıştır. Kurulacak bu sistemle yapılacak deneme çalışmaları, çeşitli parametreler bazında kaydedilerek, elde edilen veriler ekonomik ve teknik açıdan analiz edilecek ve ulaşılan sonuçlara göre sistem revize edilerek öneriler geliştirilmiştir. Projenin başarıyla sonuçlandırılması, bu tip hibrit sistemlerin kullanımının çoğalmasına ve dolayısıyla yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımında artışa yol açacağı düşünülmektedir.

Today, a significant portion of energy consumption is realized in buildings. The use of fossil fuels to meet this energy causes environmental problems and causes dependence on the economy. The importance of renewable energy sources in improving this situation emerges. Since renewable energy sources are environmentally friendly as well as environmentally friendly, they have an economic attraction. However, the discontinuity of these resources and their change depending on the season disrupt the stability in energy production. The network-based systems that are presented as solutions cause various problems due to production-consumption imbalances. Moreover, in terms of legislation, bureaucratic procedures such as file preparation, auditing and acceptance in the networked systems cause loss of time and money and hinder the development of such systems. In autonomous systems, which are alternative to grid-connected systems, the storage systems used to overcome the energy production / consumption imbalance have both technical and economic shortcomings. One way to cope with this problem is to create hybrid systems where different resources are used together. Thus, inadequacies in energy production can be eliminated. In this project, the energy requirement of the Gamma Type house located in the Institute's land is met by the help of hybrid system; which contains solar, wind and biomass energy and to be created is optimized to create an example for similar applications. For this purpose, 5 kW wind turbine and 10 kW photovoltaic panels are used. In addition, one of the 12 biogas systems established within the framework of the Ministry of Development project called bir Development and Dissemination of Rural Biogas Systems sistem was brought to the Institute and integrated into the system. When the biogas, wind and solar produced from this system is insufficient, the imbalance is eliminated by using a generator with the power of 5.5 kW. Biogas was used for heating, cooking and hot water at other times. he trial studies to be made with this system will be recorded on the basis of various parameters and the obtained data will be analyzed economically and technically. Successful completion of the project is expected to increase the use of such hybrid systems and thus increase the use of renewable energy sources.