Metamorphic perceptions of reality from modernism to postmodernism in Samuel Beckett's novels
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2018
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimleri Enstitüsü
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
This dissertation focuses on Samuel Beckett's novels to reveal how the concept of reality is metamorphosed through subjective perceptions. The influences of both modernism and postmodernism are traced to better investigate how the concept of reality is experienced and expressed in Beckett's novels. Studying Beckett's controversial literary style from the perspective of subjective perceptions reveals how his novels transcend and expand the limits of the novel genre. Furthermore, Beckett's novels challenge and reconceptualise the manner in which reality is perceived in twentieth century English literature owing to Beckett's unique understanding of the concepts of time, space, action, existence and identity. The scope of the study covers Beckett's novels from the first to the last in order to better situate Beckett's stance as an author. Therefore, the study is divided into four chapters, the first of which introduces the origins, the dialectic and dialogic stance of the novel genre while tracing how the concept of reality is perceived through modernism and postmodernism. The second chapter is on how experimental techniques aid Beckett in creating alternative perceptions of time, space and action in his novels Dream of Fair to Middling Women, Mercier and Camier and How It Is, respectively. The third chapter explores Murphy and Watt in relation to existential phenomenology while the last chapter focalizes how the characters in the novels Molloy, Malone Dies and The Unnamable manifest the process of identity formation in a metamorphic manner.
Bu tez, Samuel Beckett'in romanlarında gerçeklik kavramının bireysel alımlamalar aracılığıyla nasıl dönüştürüldüğünü ortaya koymayı amaçlamaktadır. Beckett'in kaleme aldığı sekiz romanda hem modernizmin hem de postmodernizmin etkileri görülmektedir. Bu doğrultuda, her iki ekolün romanlar üzerindeki etkilerine bakılarak Beckett'in ilk romanından son romanına kadar gerçeklik kavramının nasıl alımlandığının ve nasıl dışavurulduğunun izi sürülmektedir. Beckett'in tartışmalı edebi üslubu bireysel alımlamalar ışığında değerlendirilerek, romanlarının roman türünün sınırlarını nasıl aştığı ve böylelikle türün sınırlarını nasıl genişlettiği ortaya konulmaktadır. Beckett'in romanları, yirminci yüzyıl İngiliz Edebiyatı'nda gerçeklik kavramının alımlanma biçimlerine meydan okuyarak, zaman, mekan, eylem, varoluş ve kimlik konularına özgün bir yaklaşım getirirmekte ve gerçekliği yeniden tanımlamaktadır. Bu sebeple tezde, Beckett'in yirminci yüzyıl İngiliz Edebiyatı'ında bir yazar olarak konumu da ilk romanından son romanına kadar araştırılmaktadır. Bu çerçevede, tez dört bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde roman türünün kökenleri, diyalektik ve diyalojik olarak konumu ve gerçeklik kavramının modernizmden postmodernizme nasıl evrildiği incelenmektedir. İkinci bölümde, alternatif zaman, mekan ve eylem alımlamalarının deneysel anlatı teknikleriyle nasıl dışavurulduğu Dream of Fair to Middling Women (Sıradan Kadınlar Düşü), Mercier and Camier (Mercier ve Camier) ve How It Is (Acaba Nasıl) romanlarında tartışılmaktadır. Üçüncü bölümde Murphy ve Watt romanları varoluşsal fenomenoloji çerçevesinde değerlendirilirken, son bölümde ise Molloy (Molloy), Malone Dies (Malone Ölüyor) ve The Unnamable (Adlandırılamaz) romanlarında dönüşümsel kimlik süreçlerinin gerçeklik kavramı çerçevesinde nasıl yansıtıldığı ele alınmaktadır.
Bu tez, Samuel Beckett'in romanlarında gerçeklik kavramının bireysel alımlamalar aracılığıyla nasıl dönüştürüldüğünü ortaya koymayı amaçlamaktadır. Beckett'in kaleme aldığı sekiz romanda hem modernizmin hem de postmodernizmin etkileri görülmektedir. Bu doğrultuda, her iki ekolün romanlar üzerindeki etkilerine bakılarak Beckett'in ilk romanından son romanına kadar gerçeklik kavramının nasıl alımlandığının ve nasıl dışavurulduğunun izi sürülmektedir. Beckett'in tartışmalı edebi üslubu bireysel alımlamalar ışığında değerlendirilerek, romanlarının roman türünün sınırlarını nasıl aştığı ve böylelikle türün sınırlarını nasıl genişlettiği ortaya konulmaktadır. Beckett'in romanları, yirminci yüzyıl İngiliz Edebiyatı'nda gerçeklik kavramının alımlanma biçimlerine meydan okuyarak, zaman, mekan, eylem, varoluş ve kimlik konularına özgün bir yaklaşım getirirmekte ve gerçekliği yeniden tanımlamaktadır. Bu sebeple tezde, Beckett'in yirminci yüzyıl İngiliz Edebiyatı'ında bir yazar olarak konumu da ilk romanından son romanına kadar araştırılmaktadır. Bu çerçevede, tez dört bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde roman türünün kökenleri, diyalektik ve diyalojik olarak konumu ve gerçeklik kavramının modernizmden postmodernizme nasıl evrildiği incelenmektedir. İkinci bölümde, alternatif zaman, mekan ve eylem alımlamalarının deneysel anlatı teknikleriyle nasıl dışavurulduğu Dream of Fair to Middling Women (Sıradan Kadınlar Düşü), Mercier and Camier (Mercier ve Camier) ve How It Is (Acaba Nasıl) romanlarında tartışılmaktadır. Üçüncü bölümde Murphy ve Watt romanları varoluşsal fenomenoloji çerçevesinde değerlendirilirken, son bölümde ise Molloy (Molloy), Malone Dies (Malone Ölüyor) ve The Unnamable (Adlandırılamaz) romanlarında dönüşümsel kimlik süreçlerinin gerçeklik kavramı çerçevesinde nasıl yansıtıldığı ele alınmaktadır.