Bodrum Yarımadasında leishmaniasis epidemiyolojisinin araştırılması
Yükleniyor...
Tarih
2008
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Türkiye’de diğer Akdeniz havzası ülkelerinde olduğu gibi, insan kutanöz ve visseral leishmaniasisi ile kanin leishmaniasis önemli bir halk sağlığı sorunudur. Çalışmamızda, daha önceki yıllarda hem kutanöz (KL) hem de visseral leishmaniasis (VL) olgularının bildirildiği fakat gerek kanin leishmaniasis (KanL) prevalansı gerekse vektör Phlebotomus türlerinin yaygınlığı ve yoğunluğu hakkında bilgi bulunmayan Bodrum Yarımadası’nda bu verilerin oluşturularak epidemiyolojik parametrelerin ortaya konulması amaçlanmıştır. Bodrum yarımadası 8x8 km2’lik gridlere bölünerek örneklemelerin yapılacağı lokaliteler belirlenmiştir. KanL prevalansının belirlenmesi için yarımadada bulunan iki köpek barınağı ve 3 köyden toplam 124 köpekten düz ve EDTA’lı kan örnekleri toplanmış, ayrıca lenfadenopatisi olan 10 köpekten lenf aspirasyonu yapılarak parazit üretilmeye çalışılmıştır. Serolojik olarak IFAT, direkt kan örneği ve beyaz hücrelerden elde edilen DNA örneklerine ise PZR (Primer: 13A – 13B) uygulanmıştır. 124 köpekten 15’i testlerden herhangi biriyle pozitif bulunmuş ve genel KanL prevalansının %12,09 olduğu belirlenmiştir. Kum sineklerinin toplanması işlemi 50 lokalitede gerçekleştirilmiş ve toplanan örneklerden yapılan tür tayinleri sonucunda, bölgede 10 Phlebotomus (Phlebotomus (Phlebotomus) papatasi, P. (Paraphlebotomus) alexandri, P. (Paraphlebotomus) similis, P. (Paraphlebotomus) jacusieli, P. (Adlerius) brevis, P. (Adlerius) simici, P. (Larroussius) tobbi, P. (Larroussius) neglectus, P. (Larroussius) mascittii, P. (Larroussius) perfiliewi) ve 3 Sergentomyia türü (Sergentomyia theodori, S. minuta ve S. dentata) bulunduğu saptanmıştır. Phlebotomus türlerinden, VL’in kanıtlanmış vektörü olan P. tobbi (%35,93) ve kutanöz leishmanaisis olası vektörü olan P. similis’in (%10,15) dominant türler olduğu görülmüştür. Bodrum yarımadasında KanL prevalansının yüksek olması ve uygun vektör türün dağılımının KanL ile paralellik göstermesi, bu bölgede VL açısından önemli bir bulgu olarak değerlendirilmiş ve önlem alınması için gerekli yerlere bilgi verilmiştir. Çalışmamızda iki ayrı örnekten elde edilen DNA ile uyguladığımız PZR’de, beyaz hücrelerle daha hassas sonuçlar alınmış ve 13A-13B primerlerinin kullanılması durumunda beyaz hücrelerden DNA eldesinin daha uygun olacağı kanaatine varılmıştır.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Parazitoloji A.B.D.