Deneysel preeklampsi modelinde intrauterin büyüme geriliği geliştirilen yavru sıçanlarda kısa ve uzun dönem nörolojik prognoz

Küçük Resim Yok

Tarih

2012

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Giris: Preeklampsi 20.gebelik haftasından sonra gelisen hipertansiyon (diastolik basınç {601}90 mm/hg) ve proteinüri ({601}300 mg 24 saatte) olarak tanımlanır. Ancak preeklampsi sadece hipertansiyon ve proteinüriden çok daha öte vücudun tüm sistemlerini ilgilendiren sistemik ve kompleks bir sendromdur. Preeklamptik gebelerde plasental yetmezlik ve ciddi hastalıktan fetal büyüme kısıtlılıgı, oligohidroamniyos, prematüre dogum, dogumda fetal kalp atımı degiskenligi, düsük Apgar skoru, yenidogan döneminde sorunlar ve yogun bakım ihtiyacı görülür. Preeklamptik annelerin çocuklarında uzun dönem çalısmalar yetersiz olmakla birlikte genel olarak end diastolik akım kaybı veya yokluguna maruz kalan bebeklerde kötü bilissel fonksiyonlar gelistigi desteklenmektedir. Bu sonuçların gelisiminin açıklanabilmesi, önlenebilmesi için yapılacak çalısmalara da ısık tutacaktır. Bu amaçla yapılan deneysel preeklampsi çalısmaları için ideal hayvan modeli gebelige özgü maternal hipertansiyon, proteinüri, endotelyal disfonksiyon ve anjiogenik faktörlerde dengesizlik gelisimi ile karakterize olmalı ve ayrıca insandaki fetal etkilenmelerle uygunluk saglanmalıdır. Amaç: Bu tez çalısmasının hipotezi "Anjiogenez inhibitörü Suramin ile olusturulan preeklampsi modelinde plasenta gelisiminde bozulma ve plasental küçülme, annelerde oksidatif hasar dogan yavrularda UBG ve beyinde gelisim bozuklugu ve eriskin döneme uzayan davranıssal testlerde bozukluk meydana gelir". di. Bu amaçla gebe ratlara Suramin uygulayarak preeklampsi olusturulmus, annelerde plasenta gelisiminin ve oksidatif hasarın degerlendirilmesi, yavruların beyinlerinin histolojik olarak incelenmesi ve yavrularına eriskin dönemde davranıs testi yapılarak ögrenmelerinin degerlendirilmesi planlanmıstır. Gereç Yöntem: Seksüel olgunluga erismis agırlıkları 200-220 gr arasında degisen disi Sprague-Dawley sıçanlar, gebe bırakıldıktan sonra 2 gruba ayrıldı. Grup 1'e (kontrol grubu) gebeligin 10 ve 11. günlerinde serum fizyolojik yapıldı. Grup 2' ye gebeligin 10 ve 11. günlerinde Suramin uygulandı. Gebeligin 20. gününde sıçanların yarısı dekapite edildi, karınları disseke edilerek yavrular alındı. Annelerin serumunda TBARS, TEAC, FRAP, MPO, Kitotriozidaz, protein ve kreatinin düzeyleri çalısıldı. Yavru ve plasenta agırlıkları tartıldı. Plasenta ve beyinleri histolojik ve immunohistokimyasal olarak degerlendirildi. Geriye kalan sıçanlar normal doguma bırakıldı. Yavrulara eriskin döneme ulastıktan sonra davranıs testleri yapıldı. Bulgular: Gruplar arasında anne serumunda TBARS, TEAC, FRAP, MPO, Kitotriozidaz, protein ve kreatinin düzeyleri farklı degildi. Suramin grubunda plasenta agırlıkları ve yavru agırlıkları daha azdı. Suramin grubunda plasental damar olusumu kontrol grubuna göre yetersizdi. Suramin grubunda kontrol grubuna göre nörogenezis E 16-17. günlerle uyumlu olarak daha geride idi ve serebellumda migrasyon ve matürasyon daha geri evrede görüldü. Suramin uygulanan annelerin hem disi hem de erkek yavrularının eriskin dönemdeki hatırlaması bozuldu. Sonuç: Preeklamptik annelerin plasental yetmezlik sonucunda UBG gelisen yavrularında, serebellumda migrasyon ve matürasyonda gecikme oldugu görülmüstür. Eriskin dönemde yapılan davranıs testlerinde ögrenmenin bozulması, postnatal dönemde bu yavruların normal beyin gelisimini yakalayamadıgının bir göstergesi olabilir. Bu bulguların desteklenmesi için uzun dönemli ileri çalısmalara ihtiyaç vardır.

Açıklama

Araştırmacılar; Betül Siyah Bilgin, Meral Baka, Lütfiye Kanıt, Eser Sözmen, Mete Akısü, Mehmet Yalaz, Demet Terek, Özge Altun Köroğlu
Araştırma Projesi -- Ege Üniversitesi, 2012

Anahtar Kelimeler

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye