Konjenital kataraktlı olgularda katarakt cerrahisi ve arka kamara göziçi lens implantasyonu sonuçlarımız

dc.contributor.advisorKöse, Süheyla
dc.contributor.authorYıldız, Yaşar
dc.date.accessioned2024-08-19T19:48:43Z
dc.date.available2024-08-19T19:48:43Z
dc.date.issued2002
dc.departmentEge Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalıen_US
dc.descriptionBu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.en_US
dc.description.abstractÖZET Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları kliniğinde, Temmuz 1997 ile Eylül 2001 tarihleri arasında konjenital katarakt tanısıyla katarakt cerrahisi geçiren, primer veya sekonder arka kamara göz içi lens (GİL) implantasyonu uygulanan, 8'i erkek, 8'i kız toplam 16 olgunun 24 gözü çalışma kapsamına alındı. Olguların 8 tanesi unilateral, 8 tanesi bilateral katarakt tanısı almış idi ve katarakt cerrahisi sırasındaki yaşlan lay ile 8 yaş (ortalama 33.61 +/- 26.76 ay) arasında, GİL implantasyonu sırasındaki yaşlan 2 ile 8 yaş (ortalama 4.02 yaş +/- 22.67 ay) arasında değişmekte idi. Olguların takip süreleri 4 ay ile 4 yıl arasında değişmekteydi. Daha önce katarakt operasyonu geçirmiş 9 göze (%37.5) sekonder göziçi lens implantasyonu, 15 göze (%62.5) katarakt cerrahisi ile eş zamanlı intraoküler lens implantasyonu yapıldı. Cerrahiler sırasında arka kapsülotomi ve ön vitrektomi, 14 göze (%58.33) uygulanırken, kalan 10 göze (%41.6) uygulanmadı. Sekonder GİL implantasyonları yapılanlarda, katarakt cerrahisi ile implantasyon cerrahisi arasındaki süre 18 ile 54 ay (ortalama 31.2 +/- 14.6 ay) arasında değişmekteydi. Sekonder GİL implantasyonu yapılan grupta yer alan olguların, implantasyon cerrahisine kadar geçen sürede afakik korreksiyon 1 tanesinde kontakt lens ile, diğerlerinde gözlük ile sağlandı. Hasta grubumuzda, toplam 3 gözde ( %12.5 ) intraoperatif komplikasyon gelişti. İki gözde kapsüloreksis perifere uzandı, bu olgularda GİL sulkusa implante edildi. Bir gözde, GİL implantasyonu sırasında genel anestezinin yüzeyelleşmesine bağlı olarak ön kamaraya vitreus prolapsusu meydana geldi, ön vitrektomi yapıldı, kapsül bütünlüğü bu arada bozulduğu için GİL sulkusa implante edildi. Katarakt ve implantasyon cerrahileri öncesinde 4 olguda manifest kayma, 2 olguda intermittan kayma tespit edildi, cerrahiler uygulandıktan sonra intermittan kayması olan olgulardan 1 tanesinde kayma ortadan kalktı. Kalan 5 olgunun kayma açılarında değişiklik olmadı. İmplantasyon cerrahisi sonrası erken dönemde 7 gözde ( % 29.1 ) ön kamarada fibrinoid reaksiyon meydana geldi. Ön kamarada fibrinoid reaksiyon gelişen gözlerden 1 tanesinde posterior sinesi, 1 tanesinde İOL capture gelişti. Arka kapsülotomi ve ön vitrektominin uygulandığı gözlerde arka kapsül opasitesi gelişmedi. Arka kapsülotomi ve ön viterektominin uygulanmadığı 10 gözün 7'sinde arka kapsül opasitesi gelişti. Ayrıca 1 gözde pupil ektopisi, 1 gözde hifema, 1 gözde İOL capture, 1 gözde posterior sinesi, 1 gözde kurala aykırı yüksek astigmatizma, 2 gözde kurala uygun yüksek astigmatizma gelişti. Olgularımızdapostoperatif dönemde, uzun süreli göz içi basıncı yüksekliği, retina dekolmanı, endoftalmi, uzun süreli kornea ödemi, hemorajik retinopati, kistoid maküla ödemi tespit edilmedi. Postoperatif geç dönemde 3 olgunun (5 göz) görme keskinliği, hastalar ile kooperasyon kurulamadığı için tespit edilemedi. 13 olgunun (19 göz ) görme keskinliği tespit edilebildi. Bu gözlerin 10 tanesinde ( % 52.6 ) düzeltilmiş en iyi görme görme keskinliği 5/10 veya daha iyi düzeyde bulundu. Bilateral grupta yer alan görme keskinlikleri tespit edilebilen, 12 gözün 7 tanesinde (%58.3 ) düzeltilmiş en iyi görme keskinliği 5/10 veya daha iyi düzeyde bulundu. Unilateral grupta yer alan görme keskinlikleri tespit edilebilen, 7 gözün 3 tanesinde (%42.8 ) düzeltilmiş en iyi görme keskinliği 5/10 veya daha iyi düzeyde bulundu. Postoperatif geç dönemde elde edilen düzeltilmiş en iyi görme keskinliği düzeyinin düşüklüğü ile olguda manifest kaymanın bulunması arasında istatisksel olarak anlamlı bir ilişki tespit edildi (p=0.030). Fakat postoperatif geç dönemde elde edilen düzeltilmiş en iyi görme keskinliği düzeyi ile katarakt operasyonu yaşı ve GİL implantasyon yaşı arasında anlamlı bir ilişki tespit edilmedi (p>0.05). Ambliyopi tedavisi alan 12 olgunun 10 tanesinde görme keskinliği değerlendirilebildi. Ambliyopi tedavisi öncesi tespit edilen görme keskinliği değerleri, ambliyopi tedavisi sonrası elde edilen görme keskinliği değerleri ile karşılaştırıldığında bu olguların %60'ında görme keskinliğinde 2 sıra veya daha fazla artış tespit edildi. Konjenital kataraktlı olgularda katarakt cerrahisi sırasında arka kapsülotomi ve ön vitrektominin yapılması, görsel aks açıklığının devamlılığı için şarttır. GİL implantasyonu 2 yaşından sonra yapıldığında iyi tolere edilmekte ve GİL ile ilişkili komplikasyon oranı azalmaktadır. Katarakt ve implantasyon cerrahileri sonrasında çocuğun refraktif durumunun yalandan takip edilmesi, refraksiyon kusurunun düzeltilmesi ve ambliyopi tedavisinin disiplinli bir şekilde uygulanması iyi görsel sonuçların elde edilmesini sağlamaktadıren_US
dc.identifier.endpage71en_US
dc.identifier.startpage1en_US
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11454/87662
dc.identifier.yoktezid123661en_US
dc.language.isotren_US
dc.publisherEge Üniversitesien_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/closedAccessen_US
dc.subjectGöz Hastalıklarıen_US
dc.subjectEye Diseasesen_US
dc.titleKonjenital kataraktlı olgularda katarakt cerrahisi ve arka kamara göziçi lens implantasyonu sonuçlarımızen_US
dc.typeSpecialist Thesisen_US

Dosyalar