Selenyum ve ateroskleroz:

Küçük Resim Yok

Tarih

2018

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Giriş ve amaç: Ateroskleroz, özellikle aort, koroner ve serebral arterleri tutan ve arterlerde elastikiyet kaybı ve kalınlaşmayla kendini gösteren bir damar hastalığıdır. Dünyada ve Türkiye'de ölüm sebeplerinin başında gelen ateroskleroz iş gücü kaybı, yaşam kalitesi ve maliyet açısından önemli halk sağlığı problemlerinin başında gelir. Ateroskleroz patogenezi ile ilgili birçok hipotez olmasına karşın, en kabul gören hipotez, oksidatif stres hipotezidir. Vücutta serbest radikal oluşumu arttıkça antioksidan savunma mekanizması devreye girer. Antioksidan sistem yetersiz kaldığında organizmada oksidatif stres gelişir. Reaktif oksijen türlerine karşı korunmayı sağlayan glutatyon peroksidaz, katalaz, süperoksit dismutaz gibi enzim sistemleri vardır. Glutatyon peroksidaz serbest radikal oluşumunu önleyici antioksidanlardandır ve aktvitesinin artması için yeterli miktarda selenyum alınmasına ihtiyaç vardır. Klinik çalışmalar, oksidan aktivitenin aterosklerotik hastalıklarla beraber azaldığını savunsa da, aradaki ilişki tam olarak bilinmemektedir. Selenyum ve ateroskleroz arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmalar sınırlı ve çelişkilidir. Bu çalışmada, makroskobik ateroskleroz tanısı alan ve almayan bireylerin serum selenyum düzeylerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız bir olgu kontrol çalışmasıdır. Minimum örnek büyüklüğü hesabı Gpower programı ile; etki büyüklüğü 0,5 , hata payı %5, güç %80 alınarak 128 kişi olarak belirlenmiştir. Bazı kan örneklerinin çalışılamama olasılığı gibi durumlar göz önüne alınarak, 70 olgu, 70 kontrol grubuyla hedef örnek büyüklüğü 140 kişi olarak kararlaştırılmış, sonuç olarak 148 kişi çalışmaya dahil edilmiştir. Örnek büyüklük hesabı EK 1gösterilmiştir. Akut Kalp ve Damar Hastanesi'ne başvuran, anjiyografi kararı verilmiş ve çalışmayı kabul edip onam formunu imzalayan, 45 yaş ve üstü, makroskobik aterosklerozu olan ve olmayan bireylerin epikrizleri incelenmiştir. Bireyler gerekli radyolojik muayene ve anjiografi işlemlerinden geçtikten sonra kriterlere uygun bireylere çalışma anlatılmıştır. Çalışmaya katılmayı kabul eden bireyler arasında koroner ve karotis arterlerindeki lezyon durumu ?%70, koroner arterdeki lezyon <%30, karotis arterdeki lezyon <%50 olarak tespit edilen bireyler ise kontrol grubunu oluşturmuştur. Sonuç olarak, hasta grubuna 36 koroner arter hastası, 38 karotis arter hastası, kontrol grubuna ise 74 sağlıklı kişi alındı. Bireylerin antropometrik ölçümleri için Tanita BC-418 MA tartı cihazı ve esnemeyen mezura kullanıldı. Hastaların kanları en az 8 saat açlıktan sonra sarı jelli tüplere alınmış, biyokimya testleri Akut Kalp ve Damar Hastanesi laboratuarında çalışılırken, selenyum düzeyleri EgeLab laboratuarında çalışılmıştır. İstatistiksel analizlerde ateroskleroz durumlarına göre kişiler iki (ateroskleroz ve kontrol) ve üç (koroner aterosklerozu, karotis aterosklerozu ve kontrol) gruba ayrılarak gruplar ve selenyum düzeyleri açısından karşılaştırıldı. Analizlerde t testi, varyans analizi, lojistik regresyon, ki-kare ve korelasyon analizi kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmaya 79 erkek, 69 kadın dahil edilmiştir. Kişilerin yaş ortalaması 63,3±9,4'tür. Ki-kare analizi ve tek değişkenli lojistik regresyon sonucunda; erkeklerde koroner ve karotis ateroskleroz riski 3,23 kat fazla bulunmuştur. Bunun yanında yaşın her bir yıl ilerlemesiyle ateroskleroz riskinin 1,08 kat arttığı belirlenmiştir. Kişilerin selenyum düzeyleri ortalama 106,0±29,5 olarak saptanmıştır. Ortalama selenyum düzeyleri; koroner arter hastalarında 106,3±30,5 ?g/L, karotis arter hastalarında 107,3±31,3 ?g/L, kontrollerde ise 105,2±28,4 ?g/Lolarak saptanmıştır. Sonuç olarak ateroskleroz ile selenyum arasında bir ilişki olmadığı sonucuna varılmıştır (p>0,05). Bunun yanında HDL-K ve Tip 2 DM ile ateroskleroz arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır (p<0,05). Sonuç ve öneriler: Çalışma grubunda selenyumun ateroskleroz açısından bir riskle ilişkili olmadığı saptanmıştır. Katılımcıların selenyum düzeylerinin genel olarak iyi/yüksek olması bu duruma yol açmış olabilir. Toprak yapısı ve beslenme örüntülerini de inceleyen daha detaylı çalışmalara ihtiyaç vardır.;Ateroskleroz; Selenyum; Antioksidan; Tip 2 Diyabet.;Atherosclerosis; Selenium; Antioxidants; Diabetes Mellitus, Type 2.

Açıklama

Araştırmacı; Çağla Yüksek
Araştırma projesi -- Ege Üniversitesi, 2018

Anahtar Kelimeler

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye