Medial tibial stres sendromunda ayak bileği izokinetik kuvvet dengeleri ve bölgesel kemik mineral yoğunluğu
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2009
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Giriş: Medial tibial stres sendromu koşu ile ilişkili olarak en sık gözlenen yaralanmalardan biridir. Patofizyolojisi ve patolojik lezyon hakkındaki bilgilerimiz sınırlıdır. Amaç: Medial tibial stres sendromulu hastalarda, hastalığın patofizyolojisinde rol oynayabilecek; ayak bileği kas kuvvet dengelerindeki olası disbalansın, medial longitudinal ark ve naviküler düşme ölçümlerinde artışın, diyetle az kalsiyum alımının araştırılmasıdır. Bir diğer amacıda yaralanmanın sonuçlarından birisi olabileceği hipotez edilen, tibiadaki ağrı lokalizasyonunda kemik mineral yoğunluğunda azalma varlığının araştırılmasıdır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Ege Üniversitesi Spor Hekimliği polikliniğine başvuran 15 (11 erkek, 4 kadın) medial tibial stres sendromu hastası alındı. Hastaların ortalama yaşı 21 ± 2.8 yıl (16 - 26 yıl arası), vücut kitle endeksleri 22.2 ± 2.8 kg/m² (18.9 – 27.8 kg/m² arası) idi. Kontrol grubu düzenli spor yapan 13 (7 erkek, 6 kadın) kişiden oluştu. Kontrol grubunun ortalama yaşı 23.2 ± 3.1 yıl (17 – 27 yıl arası), vücut kitle endeksleri 21.7 ± 2.9 kg/m² (17.7 – 27.5 kg/m² arası) idi. Tüm deneklere bir beslenme ve egzersiz sorgulaması yapıldı. Ayak bileği kas kuvvet değerlerinin ölçümü için izokinetik test uygulandı. Standart DEXA ölçümleri ile birlikte her iki tibianın üç farklı bölgesinin kemik mineral değişiklikleri ölçüldü. Ayak üzerine vücut ağırlığı verilirken ve verilmezken ayak fotoğrafları çekilerek, medial longitudinal ark deformasyonu ve naviküler düşme ölçümleri yapıldı. İstatistiksel yöntem: İstatistiksel değerlendirme "SPSS 13.0 software paket programı" kullanılarak yapıldı. Sayısal veriler için tanımlayıcı ortalama ve standart sapma (SS) değerleri, oransal veriler için sıklık değerleri hesaplandı. Grup içi varyans homojenitesi ön koşulunun karşılanamamasından dolayı non-parametrik olarak değerlendirilen verilerin gruplar arası karşılaştırılması Mann-Whitney U testi ile diğer verilerin karşılaştırılması independent samples T test ile gerçekleştirildi. İstatiksel olarak anlamlılık sınırı <0.05 olarak kabul edildi. Bulgular: Hasta grubunun 30°/sn hızda, ortalama ve pik eversiyon konsantrik kuvvetleri kontrollerden istatistiksel anlamlı yüksek bulundu (p<0,05). Hasta grubunda 30°/sn hızda inversiyon/eversiyon oranı kontrol grubundan istatistiksel olarak anlamlı düşüktü (p<0,05). 120°/sn hızda hasta grubunun ortalama konsantrik eversiyon kuvveti kontrollerden istatistiksel anlamlı yüksekti (p<0,05). Hasta ve kontrol grubu arasında yüklü veya yüksüz medial longitudinal ark açısı, medial longitudinal ark deformasyonu ve naviküler düşme ölçümlerinde istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı (p>0.05). Tibial DEXA ölçümleri olan R1, R2 ve R3 hasta ve kontrol grubunda istatistiksel anlamlı bir farklılık göstermedi (p>0.05). Hasta ve kontrol grubunun standart DEXA ölçümlerinin karşılaştırılmasında lomber T skoru kontrol grubunda istatistiksel anlamlı yüksek bulundu (p<0.05). Diğer DEXA ölçümlerinde anlamlı farklılık yoktu. İki grup birlikte değerlendirildiğinde aylık tüketilen süt miktarı ile femur boynu KMY (r= 0,445; p= 0,020) , femur total KMY (r= 0,500; p=0,008), femur boynu T skoru (r= 0,421; p=0,029), femur total T skoru (r=0,487, p=0,010) ve lomber KMY (r= 0,381; p= 0,050) arasında istatistiksel anlamlı pozitif korelasyon bulundu. Aylık ortalama yoğurt tüketimi ile femur boynu KMY (r= 0,456; p= 0,017), femur boynu T skoru (r= 0,533; p=0,004) ve femur total T skoru (r=0,414; p= 0,032) arasında korelasyon bulundu. Aylık toplam kalsiyum alımı ile femur boynu KMY arasında korelasyon bulundu (r=0,395; p=0,041). Sonuç: Medial tibial stres sendromlu hastalarda ayakta duruş sırasında naviküler düşme ve medial longitudinal ark deformasyonu gibi pronasyon göstergeleri artmamış olsa bile hastalık gelişebilmektedir. Bu kişilerde medial tibial stres gelişmesindeki predispozan faktörlerden birisi evertör kaslar lehine artmış evertörinvertör kas kuvveti inbalansı olabilir. Medial tibial stres sendromlu hastalarda ağrı bölgesinde tibial kemik mineral yoğunluğu erken dönemde değişmiyor görünmektedir. Koşu antrenmanlarına yeni başlayacak kişilerde yapılacak, izokinetik kas kuvveti ölçümleri ile birlikte koşu ve sıçrama biyomekaniklerinin analizini içeren prospektif çalışmalara ihtiyaç vardır.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Spor Hekimliği A.B.D.