Kronik periodontitisin cerrahisiz tedavisine ek olarak kullanılan düşük doz doksisiklinin klinik parametrelere ve dişeti oluğu sıvısı

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2004

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Periodontal hastalığın başlamasında ve ilerlemesinde, konak savunma mekanizmaları ile etyolojik ajanlar arasındaki etkileşimlerin önemli belirleyici faktörler olduğu ve dental plakta bulunan mikroorganizmalar ve ürünlerinin periodontal tedavi ile mikroorganizmalar ve ürünlerinin dış yüzeylerinden uzaklaştırılması subgingival floranın daha az patojenik hale dönüşmesine yol açar. Ancak, cerrahisiz periodontal tedavi periodontal hastalığın konak cevabı bileşenine direkt olarak etki etmemektedir. Günümüzde, kronik periodontitisin kompleks etyolojisinden dolayı, tedavinin uzun dönemde başarılı olabilmesi için, mikrobiyal eliminasyona ek olarak periodontal doku yıkımından sorumlu konak cevabını sınırlama düşüncesi gündeme gelmiştir. Periodontal hastalıkların tedavisinde uzun yıllardan beri kullanılan tetrasilklinlerin konak cevabını düzenleyici etkilerinin belirlenmesiyle kronik enflamatuvar hastalıkların tedavisinde bu antibiyotik grubunun antimikrobiyal olmayan özelliklerinden yararlanılması ilgi uyandırmıştır. Son yıllarda düşük doz doksisiklin kronik periodotitisin cerrahisiz tedavisine ek olarak kullanılmaya başlanmıştır. Randomize, plasebo kontrollü ve paralel grup dizaynında yürütülen çalışmamızın amacı kronik periondontitisin cerrahisiz periodontal tedavisine ek olarak kullanılan düşük doz doksisiklinin klinik parametrelere dişeti oluğu sıvısı TGF-{461}1 seviyesine etkisini araştırmaktır. Araştırmaya 26 ileri yaygın kronik periodontitisli hasta ve 11 sağlıklı birey dahil edilmiştir. Hastalar rasgele olarak düşük doz doksisiklin veya plasebo gruplarına ayrılmıştır. Cerrahisiz periodontal tedavi sonrası hem düşük doz doksisiklin hem de plasebo grubunda istatistiksel olarak anlamlı sondalanan cep derinliği azalması ve klinik ataşman kazancı saptanmıştır. İstatistiksel olarak anlamlı olmasa da düşük doz doksisiklin grubunda plasebo grubuna göre başlangıç sondalanan cep derinliği 4-6 mm ve 7>mm olan bölgelerde daha fazla sondalanan cep derinliği azalması ve klinik ataşman kazancı olduğu belirlenmiştir. Papil kanama indeksi ve plak indeksi değerlerinin her iki grupta da tedavi sonrasında anlamlı olarak azaldığı ve elde edilen düzelmenin 6 ay süresince korunduğu görülmüştür. Dişeti oluğu sıvısı TGF-{461}1 total miktarının başlangıçta sağlıklı, düşük doz doksisiklin ve plasebo gruplarında benzer olduğu ve tedavi sonrası 3. ayda düşük doz doksisiklin grubunda hem sağlıklı kontrol hem de plasebo grubuna göre istatistiksel olarak yüksek olduğu belirlenmiştir. 6. ayda düşük doz doksisiklin ve plasebo gruplarının dişeti oluğu sıvısı TGF-{461}1 miktarlarının sağlıklı gruba benzer olduğu saptanmıştır. Sonuç olarak düşük doz doksisiklin klinik periodontal parametrelere ve dişeti oluğu sıvısı TGF-{461}1 seviyesine olumlu etkisinden dolayı kronik periodontitisin cerrahisiz periodontal tedavisine ek olarak kullanılabilir. Çalışmamız cerrahisiz periodontal tedavi ve düşük doz doksisiklin kullanımının dişeti oluğu sıvısı TGF-{461}1 seviyesine etkisini inceleyen ilk araştırma niteliğindedir. Doksisiklinin bu sitokinin seviyesine etkisi tetrasiklinlerin bağ dokusu yıkımını inhibe etmesinde olası yeni bir mekanizma olabilir. Bu etkinin hangi yoldan gerçekleştiğini araştıran ileri çalışmalara ihtiyaç olduğu kanısındayız.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Periodontoloji A.B.D.

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye