İzmir ilindeki altıncı sınıf tıp fakültesi öğrencilerinin otizm spektrum bozukluğu hakkında bilgi, tutum ve davranışlarının değerlendirilmesi
Küçük Resim Yok
Tarih
2024
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Giriş: Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB), erken gelişim döneminde ortaya çıkan, çoğunlukla yetişkinlik döneminde de devam eden, çocukların %2'sini, erişkinlerin %1'ini etkileyen, erken tanı ve müdahalenin önemli bir prognostik faktör olduğu nörogelişimsel bir sorundur. Artan prevelans oranları hekimlerin OSB tanılı bireylerle daha sık karşılaşacağını göstermektedir. Amaç: Çalışmamızda, 6.sınıf tıp fakültesi öğrencilerinin OSB hakkında bilgi, tutum ve davranışlarının değerlendirilerek geleceğin doktorları olan öğrencilerin OSB konusundaki farkındalıklarının arttırılması amaçlanmıştır. Yöntem: İzmir ilinde 6.sınıf tıp fakültesi eğitimi almakta olan öğrenciler arasında, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde 324 katılımcı, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde 229 katılımcı, Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde 142 katılımcı, Demokrasi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde 53 katılımcı olmak üzere toplam 748 katılımcı çalışmaya dahil edilmiştir. Katılımcıların sosyodemografik bilgileri, OSB'yi duydukları kaynaklar, OSB konusunda aldıkları eğitim, OSB tanısı almış hastaların muayenesine katılma deneyimleri, OSB tanılı bireyleri tanıma durumları, ailelerinde psikiyatrik hastalık veya özel gereksinimli birey öyküsü, şüpheli hastaları yönetme konusunda kendilerine duydukları güven, OSB konunda eğitim alma istekleri, OSB şüpheli vakaları yönlendirdikleri uzmanlık alanları değerlendirilerek kaydedilmiştir. Ayrıca, katılımcıların bilgi düzeylerini ve toplumsal tutumlarını ölçmek için Sağlık Çalışanlarının Çocukluk Çağı Otizmi Hakkında Bilgi Anketi (SÇ-OBA), Otizm Spektrum Bozukluğuna Yönelik Toplumsal Tutumlar Ölçeği (OYTTÖ) kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmamızda katılımcıların %53,2'sinin (n=398), erkek %46,8'inin (n=350) kadın olduğu görülmüştür. Katılımcıların OSB'yi duyduğu kaynaklar tıp eğitimi (n=719, %96,1), internet/sosyal medya (n=525, %70,2), televizyon/radyo (n=370, %49,5) şeklinde belirtilmiştir. Katılımcıların %66,8'inin (n=500) OSB ile ilgili en az bir eğitime katıldığı, %16,6'sının (n=125) fakültedeki ders ve stajlar dışında ek eğitim aldığı, %25,1'inin (n=188) OSB'li hasta takibine katıldığı, %32,0'ının (n=239) OSB'li tanıdığa sahip olduğu kaydedilmiştir. Katılımcıların %39,4'ü (n=295) OSB şüpheli olguları yönetmekte kendilerine güvenmediklerini, %83,7 'si (n=626) tıp fakültesi müfredatında OSB ile ilgili klinik gözlem imkanlarının arttırılmasını düşündüğünü belirtmiştir. Öğrencilerin OSB'li bireyler hakkındaki görüşlerine göre, %80,6'sı okuma-yazma öğrenebildiklerini, %70,7'si iş bulabildiklerini, %70,5'i örgün eğitim alabildiklerini, %62,3'ü bağımsız ancak sosyal izole olduklarını, %26,7'si yoğun psikiyatrik desteğe, %6,7'si ömür boyu bakıma ihtiyaç duyduklarını düşünmektedir. OSB'li bireylerde normal popülasyona göre daha sık gözlenen psikiyatrik durumlar ile ilgili soruyu katılımcıların %75,8'i (n=75,8) Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu, %66,3'ü (n=496) Obsesif Kompulsif Bozukluk, %65,0'ı (n=486) Kaygı Bozuklukları ve %48,9'u (n=366) Depresyon şeklinde yanıtlamıştır. OSB ile ilgili eğitime katılan ve katılmayan öğrenciler; OSB'li hasta muayene/takibine katılan ve katılmayanlar; OSB'li tanıdığı olanlar ve olmayanlar arasında SÇ-OBA toplam puanı ve tüm alt puanları, OYTTÖ toplam puanları ve tüm alt puanları açısından istatiksel olarak anlamlı farklılık saptanmıştır (her birinde p< 0,001). OSB bilgi düzeyini etkileyen faktörlerde, OSB eğitimi, OSB'li hastalarla deneyim, ek eğitimler, OSB'li tanıdığa sahip olma ve OYTTÖ puanlarının etkili olduğu (p<0.001), çok değişkenli analizde ise tıp müfredatında klinik gözlem imkanlarının artırılması düşüncesinin de önemli olduğu bulunmuştur (p<0.05). Sonuç: Çalışmamızda OSB ile ilgili eğitim alan, hasta takibi/muayenesine katılan, OSB'li tanıdığa sahip olan öğrencilerin OSB konusunda daha bilgili olduğu ve daha olumlu bir tutuma sahip olduğunun bulunması, tıp eğitiminde OSB ile ilgili pratik eğitimin önemini vurgulamaktadır. Teorik bilginin esas olduğu; pratik deneyimlerin, klinik gözlemlerin ve OSB'li bireylerle kişisel etkileşimlerin, öğrencilerin bilgi düzeyini, farkındalığını ve bu konuda kendilerine güvenlerini önemli ölçüde arttırdığı saptanmıştır. Gelecekteki araştırmalar, teorik ve pratik becerileri bütünleştiren OSB eğitim modülleri üzerine yoğunlaşmalıdır.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Otizm spektrum bozukluğu, tıp, OSB’ye yönelik bilgi, tutum ve davranışlar, mezuniyet öncesi tıp eğitimi çekirdek eğitim programı., Autism Spectrum Disorder, medicine, knowledge, attitudes, and behaviors towards ASD, pre-graduation medical education core curriculum.