Mini vida destekli keser intrüzyonunun değerlendirilmesi
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2012
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Amaç: Bu çalışmanın amacı, lateral ve kanin dişler arasına yerleştirilen mini vidalardan elastik zincirle keser intrüzyonu gerçekleştirilen hasta grubu ile 2. Premolar ve 1. Molar dişler arasına yerleştirilen minividadan destek alan betatitanyum telden kaldıraç koluyla kesici intrüzyonu gerçekleştirilen hasta grubunun dişsel, iskeletsel, yumuşak doku verilerini karşılaştırmaktır. Ayrıca intrüzyon sonucu meydana gelebilecek kök rezorpsiyonunu periapikal filmler ve dental volumetrik tomografiler ile belirleyip, bu iki görüntüleme yönteminin etkinliğinin kıyaslamasını yapabilmektir. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma, dişsel Sınıf I ya da Sınıf II malokluzyona sahip, overbite miktarının en az 5 mm olduğu, normal ya da artmış dik yön boyutlarına sahip 20 kız 11 erkek, toplam 31 birey üzerinde yürütüldü. Bireyler rastgele olarak 2 gruba ayrıldı. Keser dişlere yapılan seviyelemenin ardından, 1. Grupta lateral ve kanin dişler arasına yerleştirilen mini vidalardan elastik zincir ile, 2. Grupta 2. Premolar ve 1. Molar dişler arasına yerleştirilen mini vidalardan destek alan betatitanyum telden kaldıraç kolu ile intrüzyon kuvveti uygulandı. İntrüzyon süresi 4 ay olarak uygulandı. İntrüzyondan hemen önce ve intrüzyondan hemen sonra alınan lateral sefalometrik ve periapikal filmler ile dental volumetrik tomografi görüntüleri üzerinde yapılan ölçümler istatistiksel olarak değerlendirildi. Grup içi değerlendirmede Wilcoxın, gruplar arası karşılaştırmada Mann-Whitney U testi kullanıldı. Bulgular: Her iki grupta da üst kesicilerin öne doğru eğimleri ve overjet artmış, overbite azalmıştır. Overbite’daki azalma iki grup için de benzer iken, üst keser dişlerin protruzyonu 2. Grupta daha fazla olmuş ve gruplar arası fark önemli çıkmıştır. Direnç merkezinden ölçülen intrüzyon miktarları, 1. Grupta 2.48 mm 2. Grupta 1.55 mm’dir, bu hareket 1. Grupta, 2. Gruba göre önemli derecede fazla bulunmuştur. Üst dudağın önce hareketi 1. Gruba göre önemli derecede fazla bulunurken, nazolabial açıdaki azalma 2. Grupta önemli derecede daha fazla bulunmuştur. Her iki grupta da önemli derecede kök rezorpsiyonu gözlemlenirken, uzunluk ve hacimdeki azalma 1. Grupta önemli derecede daha fazla çıkmıştır. Sonuç: Her iki mekanik de kapanışın açılmasında etki1i olup, kesici dişlerin intrüzyonu protrüzyon ile birlikte gerçekleşmiştir. Ancak, 1.Grupta direnç merkezinden ölçülen intrüzyon miktarı, 2. Grupta ise kesici protrüzyonu, gruplar arası fark anlamlı çıkacak şekilde daha fazla bulunmuştur. İntrüzyon sonucu, 1. Grupta daha fazla olacak şekilde her iki grupta kök rezorpsiyonu olmuştur.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Ortodonti A.B.D.
