Yazar "Türk, Aytuğ" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe A Qualitative Study on the Experiences of Fathers Involved in Vaginal Delivery: Real-Life Experiences(2023) Bilge, Çiğdem; Türk, Aytuğ; Mecdi Kaydırak, Meltem; Çelik, DilekPurpose: The birth of a baby is one of the most meaningful moments partners can experience throughout their lives. This study was conducted to determine the emotions, thoughts, and experiences of fathers involved in vaginal delivery. Methods: This study was a qualitative research using phenomenological approach and theoretical thematic analysis approach was used in data analysis. The 22 couples participated in the study. The data were separately obtained from fathers involved in the delivery and their partners using the face to face in-depth interview method within four hours after delivery. Results: The data were categorized into five themes: emotions, thoughts, and experiences of fathers involved in delivery; purpose of involvement; positive and negative feelings, roles, and responsibilities of fathers; expectations from health professionals; and meeting the baby for the first time. The fathers who were confused when they first entered the delivery room experienced ambivalent feelings, especially during the last phases of the active period and the expulsion phase. Conclusion: Fathers should be involved in the childbirth process so that the parents can experience a favourable childbirth experience, the relationship between partners strengthens, the family life is affected positively, and the newborns are born into an environment in which they feel safe.Öğe Sanal gerçeklik ile bütünleştirilmiş roy adaptasyon modeli temelli hemşirelik uygulamalarının gençlerde sosyal kaygı düzeyine etkisi(Ege Üniversitesi, 2023) Türk, Aytuğ; Dönmez, AyşegülGiriş: Genç bireylerdeki sosyal kaygının yüksek olması sosyal, akademik ve psikolojik zorluklara yol açması, erken başlayıp hızla kronikleşmesi, utangaçlık, sosyal izolasyon, yalnızlık gibi yaşam şeklinde bazı olumsuz durumların yaşanmasına neden olabilmektedir. Bireyin var olan kaygısı kronik bir hale dönüştüğünde, akran ve yakın ilişkiler başta olmak üzere sosyal etkileşimin bozularak, sosyal kaygı bozukluğu tanısına yönelik önemli bir risk oluşmaktadır. Roy Adaptasyon Modeli hemşirelik müdahaleleri genç bireylerin yaşamış olduğu sosyal kaygıya uygun bir yaklaşım olarak ön plana çıkmaktadır. Uygulanan müdahalelerin yenilikçi bir yaklaşım kapsamında sanal gerçeklik ile desteklenmesi, uygulanan girişimlerin etikçisini arttıracağı öngörülmüştür. Amaç: Araştırma, sanal gerçeklik ile bütünleştirilmiş Roy Adaptasyon Modeli temelli hemşirelik uygulamalarının gençlerin sosyal kaygı düzeyine olan etkisini belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Yöntem: Araştırma iki kontrol gruplu ve tek körlü randomize deneysel tiptedir. Ege Üniversitesi hazırlık sınıflarında okuyan ve "Liebowitz Sosyal Kaygı Ölçeği Kaygı Al Boyutu" toplam puanları 30 ve üzeri olan gençler araştırmanın hedef grubunu oluşturmuştur (N=242). Deney grubuna alınan katılımcılara Roy Adaptasyon Modeli temelli hemşirelik girişimleri sanal gerçeklik uygulaması ile birlikte kullanılmıştır. KG-I'deki katılımcılara ise sadece Roy Adaptasyon Modeli temelli hemşirelik girişimleri uygulanmış olup, KG-II'deki katılımcılara ise herhangi bir müdahalede bulunulmamıştır. Araştırmaya başlamadan önce etik kurul izni, araştırmanın yapıldığı kurumdan kurum izni ve katılımcılardan sözel ve yazılı onam alınmıştır. Araştırma verileri gerekli örneklem koşullarını yerine getiren 55 öğrenci üzerinden toplanmıştır. Veriler "Liebowitz Sosyal Kaygı Ölçeği", "Yaşam Doyum Ölçeği" " Bulunuşluk Ölçeği" ve ilgli literatür doğrultusunda geliştirilen "Birey Tanılama Formu" kullanılarak; ön-son ve izlem ölçümleriyle toplanmıştır. Verileri değerlendirilirken tanımlayıcı istatistiksel metotlar (sayı, yüzde, min-maks değerleri, ortalama ve standart sapma) kullanılmıştır. Normal dağılıma sahip olan verilerde niceliksel verilerin karşılaştırılmasında ikiden fazla bağımsız grup arasındaki fark için tek yönlü varyans analizi, ikiden fazla bağımlı değişken karşılaştırılmasında ise tekrarlı ölçümlerde varyans analizi testi kullanılmıştır. Normal dağılıma sahip olmayan verilerde ise ikiden fazla bağımsız grup arasındaki fark için Kruskal Wallis H testi, ikiden fazla bağımlı değişken karşılaştırılmasında ise Friedman testi kullanılmıştır. Kategorik değişkenler arasındaki ilişkiyi test etmek için ki kare tekniği kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmada farklı zamanlardaki farklı girişimsel uygulamaların Liebowitz Sosyal Kaygı Ölçeği puanları üzerindeki etkisi incelendiğinde, Kaygı (F=24,005, p=0,000), Kaçınma (F=44,915, p=0,000) boyutları açısından gruplararası anlamlı farklılık bulunmuştur. Uygulanan girişimin "Yaşam Doyumu Ölçeği" puanları üzerindeki etkisi incelendiğinde ise (F=5,148, p=0,009), gruplararası anlamlı farklılık bulunmuştur. Gerçekleştirilen girişim programı, "Liebowitz Sosyal Kaygı Ölçeği" her iki alt boyutunda da deney grubu lehine etkili olumlu değişiklikler yaratmıştır. Yaşam Doyumu puanlarında ise sadece Roy Adaptasyon Temelli hemşirelik müdahaleleirn yapıldığı Kontrol-1 Grubu lehine olduğu belirlenmiştir. Sonuç: Araştırma kapsamında Roy Adaptasyon Modeli temelli hemşirelik girişimleri; genç bireylerin sosyal kaygı ve kaçınmaya yönelik davranış ve tutumlarını Roy Adaptasyon Modeli hemşirelik girişimleri uygulanan ve girişimde bulunmayan kontrol gruplarına kıyasla daha etkin şekilde azalttığı görülümüştür. Sanal gerçeklik ile bütünleştirilmiş Roy Adaptasyon Modeli temelli hemşirelik girişimleri; genç bireylerin yaşam doyumunu arttırmasına rağmen bu artış isttaistiksel olarak anlamlı olmayıp; sadece Roy Adaptasyon Temelli hemşirelik müdahalelerinin uygulundığı deney grubunun gerisinde kalmıştır. Anahtar Kelimeler; Sosyal kaygı; genç bireyler; Roy Adaptasyon Modeli; sanal gerçeklik; psikiyatri hemşireliği