Yazar "Pilan, Birsen Şentürk" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bipolar Tip I Bozukluğu Olan Ergenlerde Manyetik Rezonans Görüntüleme ile Amigdala Hacimlerinin Değerlendirilmesi(2019) Pilan, Birsen Şentürk; Emiroğlu, Neslihan İnal; Güleryüz, Handan; Çelik, Taner; Çapar, Ahmet Ergin; Ellidokuz, Hülya; Miral, SühaAmaç: Bipolar bozukluk (BB) tip I tanılı ergenlerde beyin görüntüleme tekniklerinden manyetik rezonans görüntüleme (MRG) kullanarak hastalıkla ilgili değişkenlerin amigdala hacimlerine etkisini araştırmak ve amigdala hacim farklılıklarını sağlıklı ergenlerle karşılaştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Olgu grubunu, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nda Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı IV (DSM-IV) tanı ölçütlerine göre BB tip I tanısı ile izlenmekte olan ve Mayıs 2008 ile Kasım 2008 tarihleri arasında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’na başvurup DSM-IV tanı ölçütlerine göre BB tip I tanısı alan 13-19 yaş arası 17 olgu oluşturmuştur. Kontrol grubunu, psikiyatrik değerlendirme sonucunda herhangi bir psikiyatrik tanı almayan 13-19 yaş arasındaki 12 ergen oluşturmuştur. Tüm hastaların beyin MRG incelemeleri 1,5 Tesla (Gyroscan Intero, Philips, Netherland) MRG cihazı ile standart kafa koili kullanılarak yapılmıştır. Olgular ötimik fazda MRG çekimine alınmıştır. Ötimik fazda olma ölçütü, Young Mani Derecelendirme Ölçeği ve Hamilton Depresyon Ölçeği ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Olgu grubu ve kontrol grubu arasında sağ ve sol amigdala hacimlerinin karşılaştırılması sonucunda her iki grup arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır. Olgu grubunda hastalık süresi ile sağ ve sol amigdala hacimlerinin ise negatif korele (sağ amigdala p=0,026; sol amigdala p=0,031) olduğu bulunmuştur. Sonuç: Ergen ve erişkin BB örneklemlerinde yapısal MRG ile saptanan amigdala hacim farkları erken başlangıçlı BB ile geç başlangıçlı BB arasındaki altta yatan patofizyoloji farklarını gösteriyor olabilir.Öğe Bir üniversite hastanesi adli kuruluna yönlendirilen velayet davalarının on yıllık geriye dönük incelenmesi(2024) Pilan, Birsen Şentürk; Akkaş, Öykü; Kaya, Ahsen; Bildik, TezanAmaç: Bu çalışmanın amacı, Ege Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Adli Kurulu’nda velayet davası nedeniyle değerlendirilen olguların sosyodemografik özelliklerinin, mahkeme istem konusunun, adli kurul rapor sonuçlarının ve ruhsal durumlarının incelenerek literatür eşliğinde tartışılmasıdır. Gereç ve Yöntem: Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı’na Ocak 2011-Aralık 2021 tarihleri arasında velayet nedeniyle yönlendirilen 77 olgunun dosya bilgileri geriye dönük incelenmiştir. Olguların sosyodemografik özellikleri, aile yapıları, adli heyet raporları değerlendirilmiştir. Bulgular: Olguların %62,3’ü (n= 48) kızdır. Yaş ortalamaları 9.09 ±3.79 ‘tur. Olguların %26’sının (n=20), annelerin %13,6’sının (n= 9), babaların ise %12,1’inin (n= 8) en az bir psikiyatrik tanısı mevcuttur. Olguların % 72,7 ‘sinin velayet, %27,3 ‘ünün kişisel ilişki düzenlenmesi açısından değerlendirilmesi istenmiştir. Boşanma davalarının %27,3’ünün halen sürmekte olduğu, çocukların velayetinin/geçici velayetinin çoğunlukla (%92,2) annelerde olduğu ve olguların büyük çoğunluğunun (%84,4) anne ile birlikte yaşadığı belirlenmiştir. Rapor sonuçlarına göre velayetin çoğunlukla (%64,3) anneye verilmesi, dört (%7,1) olguda tekrar değerlendirmenin uygun olacağı kanaatine varıldığı görülmüştür. Sonuç: Velayet ve kişisel ilişki kararı, çocuğun yüksek yararı gözetilerek dikkatli bir değerlendirmeyi gerektirir. Boşanma sürecinde çocukların özel ihtiyaçlarının fark edilmesi sonraki yaşamlarında olumsuz sonuçların önlenmesi için önemlidir. Bu nedenle farklı meslek gruplarının objektif ve bilimsel ölçütlere göre, iş birliği içerisinde değerlendirme yapması oldukça önemlidir.Öğe Dikkat Eksikliği/Hiperaktivite Bozukluğu Tanılı Çocuk ve Ergenlerde Yeme ve Uyku Alışkanlıklarının Değerlendirilmesi(2021) Kavurma, Canem; Bilaç, Öznur; Uzunoğlu, Gülçin; Işıldar, Yetiş; Sapmaz, Şermin Yalın; Pilan, Birsen Şentürk; Canol, TuğçeGiriş ve Amaç: Bu çalışmanın amacı Dikkat Eksikliği/Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) tanılı 11-17 yaş arası çocukve ergenlerin yeme tutumları ve uyku paternlerinin sağlıklı kontrollerle karşılaştırılarak incelenmesidir.Gereç ve Yöntemler: 11-17 yaş arası 35 DEHB tanılı çocuk ve ergen ile yaş ve cinsiyet olarak eşleştirilmiş herhangibir psikopatolojisi olmayan 11-17 yaş arası 35 sağlıklı kontrol örneklemi oluşturdu. Her iki gruba sosyodemografikveri formu, Okul Çağı Çocukları için Duygulanım Bozuklukları ve Şizofreni Formu-Şimdi ve Yaşam boyu şekliTürkçe Uyarlaması (K-SADS-PL), Yeme Tutumu Testi (YTT), Düzey-2 Uyku Bozukluğu-6-17 Yaş Arası ÇocuğunEbeveyn Formu, Düzey-2 Uyku Bozukluğu-11-17 Yaş Arası Çocuk formu uygulandı.Bulgular: DEHB tanılı grup ve kontrol grubu arasında Düzey-2 Uyku Ölçeği Ebeveyn Formu ve YTT toplampuanlarında istatistiksel olarak anlamlı fark saptandı (p<0,001). Ebeveynleri tarafından uyku sorunu yaşadığı belirtilençocukların yeme tutumları açısından da korele olacak şekilde sorun yaşadığı saptandı (p=0,018). Benlik saygısı çoksorunlu olan çocuklarda uyku ölçeği ebeveyn formu puanlarının istatistiksel olarak anlamlı olarak farklılaştığı saptandı(p=0,019).Sonuç: Çalışmamızın sonuçları uyku ve yeme sorunlarının DEHB tanılı çocuk ve ergenlerde sanıldığından yaygınolabileceğini, klinik değerlendirmelerde ayrıca göz önünde bulundurulması gerektiğini dü?ündürmektedir.Öğe Güçler ve güçlükler anketi'nin (GGA) Türkçe uyarlamasının psikometrik özellikleri(2008) Güvenir, Taner; Özbek, Aylin; Baykara, Burak; Arkar, Haluk; Pilan, Birsen Şentürk; İncekaş, SeçilAmaç: Güçler ve Güçlükler Anketi (GGA) "Strength and Difficulties Questionniare", 4-16 yaşlar için anne-baba ve okul formu ile 11-16 yaşlar için ergenin kendisinin doldurduğu, duygusal ve davranışsal sorunları taramada kullanılan kısa bir ölçektir. Bu çalışmanın amacı Güçler ve Güçlükler Anketi'nin Türkçe uyarlamasının geçerlik ve güvenirliğinin saptanmasıdır. Yöntem: Bu amaçla ölçek, klinik ve toplum örneklemini yansıtan 501 ebeveyn ve 514 ergene uygulanmış, ölçeğin psikometrik özellikleri, Türkçe'ye uyarlaması önce tamamlanmış olan Çocuklar için Davranış Değerlendirme Ölçeği (Child Behavior Checklist - CBCL) ve Türkçe'ye çeviri çalışması yapılmış olan 11-18 yaş grubu Gençler Için Kendini Değerlendirme Ölçeği (Youth Self Report - YSR) ile karşılaştırılmıştır. Bulgular: Sonuçlar GGA'nın, akran sorunları alt testi dışında, yüksek bir iç tutarlılığa sahip olduğunu göstermiştir. Ayrıca GGA ve ilişkili CBCL ve YSR alt testlerinin anlamlı düzeyde korelasyon gösterdiği saptanmıştır. Ek olarak, GGA klinik ve toplum örneklemlerini, CBCL ve YSR'ye benzer şekilde ayrıştırabilmektedir. Tartışma: Bu çalışma ile GGA'nın Türk örneklemindeki ilk psikometrik özellikleri ortaya konulmuş, geçerlik ve güvenirlik çalışmalarının bu aşamasında Türkçe GGA'nın tutarlı ve güvenilir olduğu gözlenmiştir.Öğe Quality of Life and Psychological Well-being in Children and Adolescents with Disorders of Sex Development(2021) Gökşen, Damla; Darcan, Şükran; Özen, Samim; Ulman, İbrahim; Çoğulu, Özgür; Özbaran, Burcu; Pilan, Birsen ŞentürkObjective: The aim of this study was to assess the quality of life (QoL) and psychological well-being in child and adolescent with disorders of sex development (DSD). Methods: Sixty-two cases, aged 2-18 years, who were followed by a multidisciplinary DSD team were included. All participants and their parents were requested the complete the Pediatric Quality Of Life Inventory (PedsQL) and the Strengths and Difficulties Questionnaire. The psychiatric diagnoses of the patients were evaluated according to Schedule for Affective Disorders and Schizophrenia for School-Age Children/Present and Lifetime Turkish Version. Results: There was no significant difference between the 46,XX DSD and 46,XY DSD groups for both child and parent in Total PedsQL score. In the subscale scores, the PedsQL Physical Functionality Score reported by children was significantly lower for the 46,XX DSD group than for the 46,XY DSD group (p=0.01). There was a psychiatric diagnosis in 25.8% of cases. The PedsQL School Functionality Score reported by children in the group with psychiatric diagnosis was significantly lower than the group without psychiatric diagnosis (p=0.018). In the group with psychiatric diagnosis, the PedsQL Total Score and the subscale scores (Emotional Functionality Score, Social Functionality Score, School Functionality) reported by parents were significantly lower than in parents of the group without psychiatric diagnosis. Conclusion: This study emphasized that psychiatric disorders in DSD patients negatively affect the QoL. Psychiatric support and counseling from a multidisciplinary team are very important for families affected by DSD.