Yazar "Can, Nazmiye" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Basınç Ülseri Risk Değerlendirmesinde Türkçe ID Geçerlilik ve Güvenirlilik Çalışması: Neonatal Braden Q Ölçeği(2020) Baltacı, Nalan Yalçın; Can, Nazmiye; Yalaz, Mehmet; Erol, Elif Kocaöğüt; Uygur, Özgün; Terek, Demet; Kültürsay, NilgünAmaç: Basınç yaraları, yoğun bakım ünitelerinde sık görülen, hastane yatış süresini uzatan, mortaliteyi arttıran ve tedavi giderlerini yükselten önemli bir bakım sorunudur. Yenidoğan dönemine göre geliştirilmiş olan Neonatal Braden Q Basınç Risk Değerlendirme Ölçeği’nin (NBQBRD) ise ülkemizde henüz güvenilirlik ve geçerlilik çalışması bulunmamaktadır. Konu hakkında, yenidoğan dönemine ait ülkemizde tek geçerlilik ve güvenirlilik çalışması yapılmış ve halen kullanılmakta olan Yenidoğan Cilt Risk Değerlendirme (YCRD) Ölçeğidir. Çalışmamızın amacı Türkiye’de ilk defa yenidoğan yoğun bakım ünitesinde yatarak tedavi gören bebeklerde Türkçe NBQBRD Ölçeği’nin ülkemiz için geçerlilik ve güvenirliğini değerlendirmektir. Yöntem: Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde yatarak tedavi gören 114 olguda toplam 201 değerlendirme yapılmıştır. Verilerin toplanmasında; hasta özelliklerine ve çalışmayı sürdüren hemşirelerin bireysel özelliklerine ilişkin soru formu ve Türkçe NBQBRD Ölçeği ile birlikte paralel form testi olarak Türkçe YCRD Ölçeği kullanılmıştır. Aynı vaka eş-zamanlı olarak bakım veren hemşiresi ve araştırmacı tarafından değerlendirilmiştir. Bulgular: Çalışmada Türkçe NBQBRD Ölçeği’nin geçerli ve güvenilir olduğu, Türkçe YCRD Ölçeği ile karşılaştırıldığında klinik hemşireleri ve araştırmacı ölçümlerinin iki ölçek arasındaki korelasyon katsayısının yüksek ve aralarındaki ilişkinin ileri düzeyde anlamlı olduğu görülmüştür. Sonuç: Bu sonuçlar yenidoğan yoğun bakım ünitesinde yatmakta olan bebeklerde basınç ülseri risk değerlendirmesinde Türkçe NBQBRD Ölçeği’nin ülkemizde güvenle kullanılabileceğini göstermiştir.Öğe Basınç Ülseri Risk Değerlendirmesinde Türkçe ID Geçerlilik ve Güvenirlilik Çalışması: Neonatal Braden Q Ölçeği(2020) Baltacı, Nalan Yalçın; Can, Nazmiye; Yalaz, Mehmet; Erol, Elif Kocaöğüt; Uygur, Özgün; Terek, Demet; Akısü, MeteAmaç: Basınç yaraları, yoğun bakım ünitelerinde sık görülen, hastane yatış süresini uzatan, mortaliteyi arttıran ve tedavi giderlerini yükselten önemli bir bakım sorunudur. Yenidoğan dönemine göre geliştirilmiş olan Neonatal Braden Q Basınç Risk Değerlendirme Ölçeği’nin (NBQBRD) ise ülkemizde henüz güvenilirlik ve geçerlilik çalışması bulunmamaktadır. Konu hakkında, yenidoğan dönemine ait ülkemizde tek geçerlilik ve güvenirlilik çalışması yapılmış ve halen kullanılmakta olan Yenidoğan Cilt Risk Değerlendirme (YCRD) Ölçeğidir. Çalışmamızın amacı Türkiye’de ilk defa yenidoğan yoğun bakım ünitesinde yatarak tedavi gören bebeklerde Türkçe NBQBRD Ölçeği’nin ülkemiz için geçerlilik ve güvenirliğini değerlendirmektir. Yöntem: Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde yatarak tedavi gören 114 olguda toplam 201 değerlendirme yapılmıştır. Verilerin toplanmasında; hasta özelliklerine ve çalışmayı sürdüren hemşirelerin bireysel özelliklerine ilişkin soru formu ve Türkçe NBQBRD Ölçeği ile birlikte paralel form testi olarak Türkçe YCRD Ölçeği kullanılmıştır. Aynı vaka eş-zamanlı olarak bakım veren hemşiresi ve araştırmacı tarafından değerlendirilmiştir. Bulgular: Çalışmada Türkçe NBQBRD Ölçeği’nin geçerli ve güvenilir olduğu, Türkçe YCRD Ölçeği ile karşılaştırıldığında klinik hemşireleri ve araştırmacı ölçümlerinin iki ölçek arasındaki korelasyon katsayısının yüksek ve aralarındaki ilişkinin ileri düzeyde anlamlı olduğu görülmüştür. Sonuç: Bu sonuçlar yenidoğan yoğun bakım ünitesinde yatmakta olan bebeklerde basınç ülseri risk değerlendirmesinde Türkçe NBQBRD Ölçeği’nin ülkemizde güvenle kullanılabileceğini göstermiştir.Öğe Efficacy and Maternal Comfort of Sequential versus Simultaneous Breast Expression by Mothers of Critically III Newborns(Galenos Yayincilik, 2017) Koroglu, Ozge Altun; Can, Nazmiye; Atikan, Basak Yildiz; Tanriverdi, Sema; Yalaz, Mehmet; Akisu, Mete; Kultursay, NilgunAim: Expressed breast milk is beneficial for infants in neonatal intensive care unit (NICU) when direct breastfeeding is not possible. Breast expression with manual or electric breast pumps is promoted for the initiation and maintenance of lactation in this critical period. In this study, we aimed to compare the efficacy and maternal comfort of sequential versus simultaneous breast expression in newly delivered mothers whose infants were admitted to NICU. Materials and Methods: Thirty five mothers were followed prospectively for milk expression either sequentially (n=21, group 1) or simultaneously (n=14, group 2) with breast pumps for 10 days. The total amount of milk expressed per day and per each period was recorded together with the duration of breast expression. The mothers' impressions about the easiness and comfort of the procedure, and their satisfaction with the amount of milk were evaluated with a questionnaire at the end of the study. Results: The amounts of expressed milk per day and per each expression period were similar in both groups. However, time spent for each expression period was significantly lower in the simultaneous breast expression group. Mothers in this group gave higher scores with regard to ease of use when compared to mothers in the sequential expression group (4.36 +/- 0.50 vs. 4.00 +/- 0.44, p=0.046). The mothers graded both methods with similar scores in all other parameters. Conclusion: Simultaneous breast expression is time saving while both simultaneous and sequential breast expression are similarly efficient for milk production, and both methods are helpful and tolerable in promoting breastfeeding for NICU mothers.Öğe Kritik Hasta Yenidoğanların Annelerinde Ardışık ve Eş Zamanlı Süt Sağmanın Etkinlik ve Konforu(2017) Köroğlu, Özge Altun; Can, Nazmiye; Atıkan, Başak Yıldız; Tanrıverdi, Sema; Yalaz, Mehmet; Akısü, Mete; Kültürsay, NilgünAmaç: Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde (YYBÜ) yatan bebeklerde direkt emzirme mümkün olmasa da sağılmış anne sütü çok faydalıdır. Bu kritik dönemde laktasyonun başlatılması ve sürdürülmesi için elle ya da elektrikli süt pompaları kullanılarak süt sağılması önerilir. Bu çalışmada bebekleri YYBÜ'ye yatırılan yeni doğum yapmış annelerde ardışık ve eş zamanlı süt sağmanın etkinlik ve konforunu karşılaştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya alınan 35 anne, elektrikli pompa kullanarak her iki memeden ardışık (n=21) ya da eş zamanlı (n=14) süt sağdıkları 10 gün içerisinde prospektif olarak izlendi. Süt sağma süresine ek olarak sağılan süt miktarı günlük ve her sağma için ayrı ayrı kaydedildi. Bu uygulamaların kolaylığı ve konforu konusunda annelerin görüşleri ve tatminkarlıkları çalışmanın sonunda bir anket ile değerlendirildi. Bulgular: Günlük ve her sağma girişiminde elde edilen süt miktarları gruplar arasında benzer bulundu. Her iki memeden eş zamanlı süt sağan annelerin süt sağma süreleri anlamlı olarak daha kısa bulundu. Eş zamanlı olarak her iki memeden süt sağan anneler diğerleri ile karşılaştırıldıklarında; kullanım kolaylığı yönünden daha yüksek skorlar verdiler (4,36±0,50'ye karşı 4,00±0,44, p=0,046). Anketin diğer alanlarında her iki süt sağma tekniği de benzer bulundu. Sonuç: Süt sağmak için her iki memenin eş zamanlı sağılması zaman kazandırıcı bir yöntemdir. Bununla beraber hem eş zamanlı hem de ardışık süt sağma yöntemleri; bebekleri YYBÜ'de yatan annelerde laktasyonun sağlanmasında etkin ve iyi tolere edilen yöntemlerdir.Öğe Preterm Infants May Better Tolerate Feeds at Temperatures Closer to Freshly Expressed Breast Milk: A Randomized Controlled Trial(Mary Ann Liebert, Inc, 2019) Uygur, Ozgun; Yalaz, Mehmet; Can, Nazmiye; Koroglu, Ozge Altun; Kultursay, NilgunPurpose: Feeding intolerance is one of the most frequent problems among preterm infants. These infants are fed with expressed breast milk or preterm formulas of which the temperature is not routinely measured. In this study, we aimed to examine the effects of feeds with warm milk versus room temperature milk in preterm infants. Materials and Methods: Infants with a birth weight 1,500g or gestational age 34 weeks were included in the study and assigned to two different feeding temperature groups (22-24 degrees C and 32-34 degrees C). Some infants in both groups were exclusively breast milk-fed, and some received breast milk and artificial milk (mixed feeding). Feeding tolerance of infants in both groups and the consequences were evaluated. Results: In total, 80 preterm infants (group 1 fed with milk at 22-24 degrees C, n=40; group 2 fed with milk at 32-34 degrees C, n=40) were prospectively included in the study. There was a slight decrease in gastric residual frequency in infants fed with breast milk in group 2. Apnea was significantly more frequent in group 1 (p=0.006), and these infants needed more anti-reflux treatment (p=0.013). Conclusion: According to our results, warming enteral feeds close to body temperature are encouraging especially due to the decrease in gastric residual frequency, apnea of prematurity, and need for anti-reflux treatment. More studies may confirm the positive effect of warm enteral feeds on feeding tolerance in preterm infants.Öğe Response to Verd et al. re: "Preterm Infants May Better Tolerate Feeds at Temperatures Closer to Freshly Expressed Breast Milk: A Randomized Controlled Trial"(Mary Ann Liebert, Inc, 2019) Uygur, Ozgun; Yalaz, Mehmet; Can, Nazmiye; Koroglu, Ozge Altun; Kultursay, Nilgun