Yazar "Bilgin, Nuri" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Çeşitli sosyo-kültürel gruplarda eşya sistemleri ve insan-eşya ilişkileri(Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1981) Bilgin, NuriTez üzerinde özeti mevcut olmadığı için bu alan boş bırakılmıştır.Öğe Ergenlerin sağlık riski taşıyan davranışlarının kültürlerarası yönelimle incelenmesi(Ege Üniversitesi, 2003) Teközel, Mert; Bilgin, Nuri[Abstract Not Available]Öğe Gerçekliği inşa etkinliği olarak sosyal karşılaştırma: Sosyal karşılaştırma süreçlerinde gerçekçi ve kurgusal karşılaştırma enformasyonu kullanma eğilimlerinin incelenmesi(Ege Üniversitesi, 2007) Teközel, Mert; Bilgin, NuriSosyal karşılaştırma süreçleri üzerine son yıllarda yapılan çalışmalar iki temel gelişmeye işaret etmektedir: Birincisi sosyal karşılaştırma süreçleri ile ilişkili olguların anlaşılmasında ?sosyal biliş? modellerinin yaygın olarak kullanılmaya başlanması, ikincisi ise sosyal karşılaştırmaların gerçek veya aktüel karşılaştırma hedefleri kullanılmaksızın yapılabileceğini savunan ?inşa edilmiş sosyal karşılaştırmalar? kavramının ortaya atılması. Bundan on yıl önce Gibbons ve Gerrard (1997) ergenlerin ve genç yetişkinlerin risk davranışlarının anlaşılması konusunda bu iki eğilimi birleştiren bir model ortaya atmışlardır. Prototip / İsteklilik adı verilen bu modele göre risk davranışlarının çoğu planlı ya da mantıklı olmaktan ziyade tepkiseldir. Bu nedenle de risk davranışlarının anlaşılmasında niyetler ya da açık olarak ifade edilen tutumlar gibi çaba göstermeye dayalı veya merkezi bilişsel süreçlerdense imajlar, prototipler ya da heuristikler gibi çevresel bilişsel süreçler daha büyük bir rol oynar. Bu çerçevede ergenlerin risk davranışlarının en önemli bileşeni "risk prototipleri"dir. Bu prototiplere yönelik algılanan benzerlik ve olumluluk bu davranışları yapma konusundaki istekliliği doğrudan belirleyen bir etmendir. Öte yandan bu risk prototipleri, bireyler için sosyal karşılaştırma hedefleri olarak işlev gören bilişsel inşalardır. Bu hedefler bilişsel olarak üretilmiş olduklarından, bunlarla girişilen karşılaştırmalar da ?inşa edilmiş sosyal karşılaştırmalar? olgusu çerçevesinde incelenmelidir. P/İ modeline göre, risk davranışlarını anlamanın en etkili yolu, bu prototiplerle benlik arasında yapılan sosyal karşılaştırmaların dinamiklerini analiz etmekten geçer. Bu çalışma P/İ modelinin temel savlarını literatürde yaygın olarak yapılandan farklı olarak açık yerine örtük bilişsel ölçümler kullanmak yoluyla incelemeyi amaçlamıştır. İnsanların zihinlerindeki mevcut şemalarla bağlantılı materyalleri hatalı olarak tanıyabilecekleri bilgisinden hareketle, çalışmada katılımcıların sigara içen ve sigara içmeyen prototiplerine yönelik olumluluk düzeyleri hakkında bilgi edinmek üzere bir yanlış tanıma testi kullanılmıştır. Prototip olumluluğuna ilişkin bu örtük ölçüne ek olarak, katılımcıların sosyal karşılaştırma aktiviteleri yine örtük yolla ölçülmüştür. Örtük sosyal karşılaştırma aktivitesi kişilerin günlük yaşamlarında sözkonusu prototipleri ne sıklıkta imgeledikleri ölçümüne dayandırılmıştır. Sonuçlar sosyal karşılaştırma aktivitesinin belirleyici (moderator) etkisine işaret etmiştir. Sigara içmeyen ancak prototipleri günlük yaşamında daha çok imgeleyen gençlerin sigara içen prototipi daha negatif olmakla birlikte, sigara içmeyen prototipi daha pozitif değildir. Öte yandan, sigara içen gençlerin hem sigara içen hem de sigara içmeyen prototipi kontrol grubundan (prototip sunumu yapılmayan grup) anlamlı şekilde farklılaşmamaktadır. Prototiplere yönelik algılanan benzerlik konusunda da benzer sonuçlar elde edilmiştir. Genel olarak bakıldığında, bu çalışma, risk davranışlarının anlaşılmasında, ?risk almayan? prototiplerinden ziyade ?risk? prototiplerinin önemini örtük ölçümler kullanarak göstermiştir. Bu sonuçlar, risk prototiplerinin risk davranışları üzerindeki etkisinin geçerliğini ve sağlamlığını göstermektedir.Öğe Kitle iletişim araçları ve tüketici davranışları(Ege Üniversitesi, 1987) Bilgin, NuriBu çalışma, üç bölümden oluşmaktadır. I. bölümde, iletişim araçlarında yer alan reklamlar ve tüketici davranışları ele alınmakta ve reklam olgularına ilişkin genel kurumsal bir çerçeve çizilmektedir. Modern toplumlarda reklamların işlevleri, mekanizmaları ve özellikleri, belirli bir evrimin sonucudur. Bu durum, eşyalar evrenindeki bir bireyin toplum içinde var oluş biçimindeki değişiklerle birlikte ortaya çıkmıştır. Tüketim toplumuna doğru gittikçe, eşyaların kullanım değerine oranla, sembolik değerinin gelişmesi ve eşyalara bağlanan psiko-sosyal anlamların zenginleşmesi, reklamların salt bir "ilan" olmaktan çıkıp bugünkü duruma gelmesinde belirleyici bir rol oynamıştır. II. bölümde görsel reklam mesajlarının hazırlanmasında karşılaşılan temel bir sorun üzerinde durulmaktadır: yazı dilinin ikonik dile çevrilmesi. Burada, "literaire" dilin retoniğinden resim dilinin retoniğine nasıl geçildiği araştırılmaktadır. Sınırlı sayıda "literaire" predikalar ele alınarak bunları karşılayan ikonik predika'lar saptanmaktadır. Böylece görsel reklam mesajlarını hazırlayan kişilerin kullanabileceği kod önerilmektedir. III. bölümde, reklam mesajlarındaki atıf şemaları üzerinde durulmaktadır. "attribution" teorisinin temel kavramları kullanılarak Kelley'in ANOVA modelinin reklam mesajlarında hangi modaliteler altında işlediği incelenmektedir. Reklam mesajlarında ki senaryolarda genellikle, belirli bir nitelik veya bir sonucun - ya reklamı yapılan ürüne veya hizmete, ya da ürünü alan tüketiciye atfedilmesi söz konusudur. Bu atıf işleminin tüketici tarafından da yapılması istenmektedir bu amaçla reklam mesajında, konsensüs, tutarlılık ve ayırt edicilik boyutlarına ilişkin enformasyonlar verilmektedir. Bu enformasyon boyutlarının farklı kombinasyonları, farklı atıflara yol açmaktadır. Araştırmamızda TV.da 4 ay boyunca verilen reklam mesajları, teker teker incelenerek hangi atıf tiplerinin işlendiği saptanmıştır. Daha sonra bu tipler karşılaştırılmış ve çeşitli ürün kategorilerine göre farklılaşan atıf tipleri kullanıldığı saptanmıştır. Atıf tiplerinin, reklam mesajındaki nitelik veya sonucun, ürüne veya kişiye yönelik olmasına göre de farklılaştığı görülmüştür.